24 Haziran 2016 Cuma

FARK YARATABİLMEK



 
 


 


Çok değerli Dostlarım,

Bugün sizlerle başka bir konuyu paylaşmak istiyorum. Bu yazıyı çok değerli bir arkadaşımızın bizlere Face ten gönderdiğini belirtmek isterim. Okuduktan sonra sevinci ve hüznü bir arada hissettiğimiz  bu başarı hikayesinin başlığında  da belirtildiği üzere 'Fark Yaratabilmek' çok muhteşem bir hikaye: Okurken göz yaşlarınızı tutamayacaksınız.!!!
Bizlere bu hikayeyi gönderen arkadaşımıza buradan çok teşekkürlerimizi yolluyoruz.

"Farklı olmak… Farkında olmak…  Fark edilmek… Fark yaratmak…

Garip bir dünyada yaşıyoruz. Aynı zaman ve aynı mekân içinde, farklı olanın hem yüceltilebildiği, hem de dışlanabildiği bir dünya bu. İş dünyasında da bu böyle, sosyal hayatta da…
Küreselleşmeyle birlikte aynılaşma eğilimi gösteren ürünlerin, hizmetlerin ve markaların diğerlerinden ayrışma çabası, iletişim ve pazarlamanın omurgasını oluşturuyor bugün… Ama konuşulmayan bir şey var: İş dünyası, “farklı olmak” üzerine sınırsız bir kredi yüklerken, “nereye kadar” sorusunu cevapsız bırakıyor. Bu sorunun cevabı el yordamıyla bulunuyor. Herkes, tanımlanmamış bir sınırın olduğunun bilincinde. Eğilimlere bakılıyor. Ana akımın çok dışında kalmadan, farklılaşarak önlerde yer almaya çalışılıyor.
Amaç, “sürüden ayrılanı kurdun kapmasına” izin vermeden öne geçmek ve sürüyü peşinden sürüklemek."
Kaynak : Cengiz Turhan  Grup 7 İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı

Her zaman, Farklı olmanız, Farkında olmanız, Fark edilmeniz ve Fark yaratmanız dileğimle. Esen kalın.

İbrahim Birol

****
eski okul resmi ile ilgili görsel sonucuHikayemiz :

Okulun ilk gününde 5. sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, ...öğrencilerine baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkânsızdı çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı. Bayan Mediha bir yıl önce Mustafa yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti. İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle bir noktaya geldi ki, Bayan Mediha onun kâğıtlarını büyük bir kırmızı kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x ) yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük? F? (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu.
Bayan Mediha nın okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu ve Mustafa nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.
Mustafa nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli?

eski okul resmi ile ilgili görsel sonucu
İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evde ki yaşamı mücadele içinde geçiyor.?
Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evde ki yaşamı yakında onu etkileyecek.
Mustafa nın dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
"Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.
Bunları okuyunca, Bayan Mediha problemi kavradı ve kendinden utandı. Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile çok kötü hissediyordu. Mustafa nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti. Mustafa nın hediyesi bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı.
Bayan Mediha onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu. Bayan Mediha pakette taşlarından bazıları düşmüş yapma elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar güzel olduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü. Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için kaldı. Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz.
Çocuklar gittikten sonra, Bayan Mediha en az bir saat ağladı. O günden sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları eğitmeye başladı. Bayan Mediha, Mustafa ya özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha fazla teşvik ettikçe, daha hızlı karşılık veriyordu.


eski zaman öğretmen resim ile ilgili görsel sonucuYılın sonuna kadar Mustafa sınıftaki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine  rağmen, Mustafa onun gözdelerinden biri idi. Bir sene sonra, Bayan Mediha kapısının altında Mustafa dan bir not buldu, ona hala tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu. Altı yıl sonra Mustafa dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.
Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Bayan Mediha nın tüm yaşamında ki en iyi ve ne favori öğretmen olduğunu yazmıştı. Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldıktan sonra,
biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektup onun hala karşılaştığı en iyi ve en favori öğretmen olduğunu açıklıyordu. Ama simdi ismi biraz daha uzundu.
Mektup söyle imzalanmıştı,
Prof. Dr. Mustafa Yılmaz ( Tıp Doktoru)

doktor resim ile ilgili görsel sonucu
Öykü burada bitmiyor.
Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var.
Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu ve evlenme töreninde Bayan Mediha nın damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.
Şüphesiz Bayan Mediha bunu kabul etti. Ve tahmin edin ne oldu?
Taşları düşmüş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa nın annesinin süründüğü parfümden sürdü.
Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Mustafa, Bayan Mediha nın kulağı-na şöyle fısıldadı,
"Bana inandığınız için teşekkür ederim, öğretmenim.
Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim"
Bayan Mediha, gözlerinde yaslarla fısıldadı, şöyle dedi,
Mustafa, yanlış şeylere sahiptim. Bir fark meydana getirebileceğimi bana öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum".
Birinin Hayatında Bir Fark Oluşturmaya Çalışın

(Daha önce hiç bir gönderiyi paylaşın diye rica da bulunmadım. Ama bu gönderiyi paylaşın, paylaşın ki hâlâ insanlığın ölmediğini herkese gösterelim...)

TARİH, T.c. Ilyas Karagöz ve 2 diğer kişi ile birlikte.

TC Hülya Birol, TARİH'in fotoğrafını paylaştı.


https://youtu.be/SQ6mKP_G3nA






Günün Sözü : " Çocukluk kalbini bozmayan insanlar, her zaman başarılı olmuşlardır."

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
Haziran 23, 2016, Antalya










 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder