16 Haziran 2016 Perşembe

İŞ YAŞAMININ KURALLARI (1)


iş hayatı resim ile ilgili görsel sonucu
Merhaba Dostlar

Bu Blog; bilgilerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı, öğrenmenin ve gelişmenin yollarının arandığı bir ortam yaratmak ve böyle bir amaca hizmet etmek isteyen bir  dostunuzun bazı bilgileri sizlerle  paylaşa bilmesi adına  hazırlanmıştır.

Blog da yer alan yazıları, düşünceleri, görüşleri tartışmak, yorumlamak, eleştirmek veya herhangi bir şekilde katkıda bulunmak isteyen dostlarımla, iletişimde olmaktan büyük  mutluluk duyacağım.

İş hayatınızda her zaman başarılı olmanız dileklerimle . Esen kalın.

İş yaşamımızla ilgili o kadar çok yazılacak konu var ki, bunlardan bir tanesi de iş yerinde belirlenen kurallardır. Her iş yerindeki kurallar farklı olabilir. işte bunlardan bir kaçı :
Bu işyerinde patron daima haklıdır. (Çünkü maaşlarınız onun kasasında saklıdır)
Bu işyerinde her türlü hastalık mazeret kabul edilmez. Getireceğiniz rapor kanıt sayılmaz. (Doktora kadar gidilebilenin işe de gelebileceği varsayılır.)
Patron her türlü ameliyata çok kızar. O, sizi tüm organlarınızla işe almıştır. Ameliyatla alınan her organ için maaşınızdan %10 kesilir. (Özellikle de diş ve tırnaklarınıza mukayyet  olunuz.)
Birinci derecede dahil akraba ölümü işten kaytarmak için mazeret kabul edilmez. Ölen sizseniz, bu geçerli bir mazeret sayılabilir. Ancak iş ahlakına uygun olması bakımından bu durumu 15 gün önceden haber vermelisiniz. (Böylece iş aksamadan yerinize biri geçirilir.)
Bu işyerinde patronun odasına kendi fikirlerinizle girebilirsiniz. (Ancak patronun fikirleriyle çıkmak zorundasınız.)
Bu işyerinde kitap zaten, gazete okumaksa katiyen yasaktır.
Bu işyerinde uyumak kesinlikle affedilmez. Şekerleme yapanlar ise uyarılmaksızın maaş kesimine uğratılır. (Patron uyumaz, gözlerini dinlendirir.)
Patron, çalışanların akşam eve gitmesini para ve zaman kaybı sayar. Sabah zaten işyerine dönüleceğinden eve gitmek özel izne bağlanmıştır. (Bütün masalarda çekyat olma özelliği vardır.)
Mesai saatlerinde tuvaleti kullanmanız yasaktır.

Günümüz kapitalist düzeninde şartların vahşileşmesiyle birlikte oluşmuş kurallar bütünüdür. bunlar hiçbir yerde yazmaz ama bilinir ki vardır. iş yaşamında tecrübe arttıkça bu hususta bilgi sahibi olunur.
Genel müdürün odasına gidip "nahaber hacı, bi çay söyle demli olsun" deyip, arkasından ceylan derisi koltuğa oturup, bir de sigara yakamazsınız diye bi kural hiç bir yerde yazmıyor mesela. ama siz yine de yapmayın, yapanları da uyarın.
Mesela bir kural şöyledir: bir departmanın en son işten çıkarılacak kişisi oranın en fazla çalışan, en efektif işe yarayan elemanı falan değildir. kendisini kovacak kişinin, yani müdürünün üzerinden en çok angarya işi almış, yani en amele kişidir.

Yalakalık kısa vadede başarı getirir. fakat yalanan kişinin işten çıkması durumunda kıça yenecek tekmenin hızının, ışık hızının 362,32 katı olduğu söylenir.

İşe erken gelmek salaklık, geç çıkmak ise "show must go on 'dur". erken geleni kimse görmez ama müdürden geç çıkmanın faydaları saymakla bitmez.

Ey iş hayatının cesur şövalyesi!..
Görevlerini Ve atılımlarını
Dürüstçe Zeka ve şerefle Yapacaksın.işyerinde uyulması gereken kurallar ile ilgili görsel sonucu
Bu prensipler, senin zırhın olsun…”

İş hayatı zorlu bir yoldur. Bu zorlu yolda, insan yönetmek, şirket yönetmek, müşteriyi yönetmek, şirketin mali yapısını yönetmek, tedarikçileri yönetmek gibi çokça şey yönetecek, çokça işle meşgul olacaksın. Sabah nasıl işe gittiğini ve akşam nasıl eve döndüğünü anlamayacaksın. İş hayatında herkesin hedefi başarılı olmaktır. Şimdi iş hayatında başarıyı yakalamanın en önemli kuralını seninle paylaşacağım.
Zaman senin ömrünün geri gelmeyen önemli bir unsurudur. Günde sekiz saat çalışıp sekiz saat uyuduğun düşünülürse yemek ve yol gibi zamanları da çıkarırsak sana sadece dört saat kalır. Bu da hayatının altıda biri anlamına gelir. Yani altmış yılda kendine on yıl ayırabilirsin. Her şey bu on yıl için. Ne kadar kısa bir süre değil mi! Peki bu süre nasıl çoğalır?
Bu on yılı çoğaltmak için iş hayatını da mutlu geçirmelisin. Bunun yolu da iş hayatında başarılı olmandan geçiyor. Başarının pek çok kuralı vardır. Peki iş hayatında başarıyı yakalamanın en önemli kuralı nedir? Bu kuralı birazdan anlatacağım ama öncesinde sana gerçekten yaşanmış kısa bir öykü anlatmak istiyorum.
Bu yazımızın devamı olarak aşağıdaki hikayemizi okuyun lütfen.

Selim Bey, uzun yıllar çeşitli fabrikalarda çok zor şartlarda çalıştıktan sonra biriktirdiği paralarla kendi tekstil atölyesini kurup kendi işinin başına geçer. Yaşı henüz otuzdur ve yeni evlenmiştir. O kadar çalışkandır ki kısa sürede büyük şehirlerden birine taşınıp işini orada geliştirir ve biri girişimcilik hamlesiyle atölyeler bir alışveriş merkezindeki satış mağazasına dönüşür. Yıllar geçtikçe yeni alışveriş merkezlerinde yeni mağazalar açıp büyük bir tekstil mağazaları zinciri kurar Selim Bey.
iş hayatı resim ile ilgili görsel sonucuYıllar geçmesine rağmen, Selim Bey hala her sabah tüm mağazaları dolaşmakta, gece on ikiden önce eve gelmemektedir. Bu arada iki oğlu olur. Biri okulu devam ettiremeyip babasının yanına geçer, diğeri yurt dışında okur ama bir süre sonra onun da okulu bıraktığı ve baba parası yiyip yabancı ellerde gününü gün ettiğini öğrenir ve onu da atölyelerinden birinde işçi olarak çalıştırmaya başlar. Bir süre sonra abisinin yardımıyla küçük oğlu da merkez binaya yönetim kısmına gelip yerleşir.
Derken Selim Bey kalp rahatsızlığı yaşar, ciddi bir kalp ameliyatı geçirir ve işleri oğullarına bırakmak zorunda kalır. İşte bu noktada yeni bir durum ortaya çıkar. İki oğul bir olup işi yönetemezler. Önce satın alma hataları şirketin mali yapısını bozar, sonra yönetim hataları yetenekli çalışanları şirketten kaçırır. Derken, birkaç küçük mağazayı kapatmak zorunda kalırlar. Selim Bey ise işe gidememekte ve oğullarına çok kızmaktadır, şirketi yönetemedikleri için.
Satın alma hataları o kadar çoğalır ki şirketin kapısına haciz dayanır. Şirketin kalan malları satılır. O gün Selim Bey'e bir tek oturduğu evi kalır. Çocuklarının her biri ayrı tarafa dağılır. Koskoca başarı birkaç yılda eriyip gitmiştir. Selim Bey, neden böyle olduğunu uzun uzun düşünür ve sonunda iş hayatının çok önemli bir kuralını unuttuğunu fark eder. 'Ailene zaman ayır.' Ailesine zaman ayırmayan, ailesini mutlu etmeyen, tüm zamanını iş yerinde geçiren kişilerin başarılı olma şansı yoktur. Selim Bey bunu çok geç hatırlamış ve artık her şey için çok geç olmuştur.
iş hayatı resim ile ilgili görsel sonucuSelim Bey'in hikayesinde, güvenmediği için profesyonel olmayan yöneticilerle çalışmaması, her şeyi kendi yapması, her şeyi tek başına kontrol etmesi yüzünden hızlı büyüme içinde olan şirketi kontrol edememesi, şirketi devredeceği ikinci kuşağı yetiştirememesi gibi unsurlarda var. Bunlar da başka yazıların konuları olsun.
İş hayatında başarının en önemli kuralını asla unutma. Ailene zaman ayır. Bu işine çok önem verme anlamına gelmiyor. Sadece aileni unutma anlamına geliyor. Eve çok fazla iş getirme. Ailenle de vakit geçir, çocuklarınla vakit geçir. Onların büyümesini izleyip, onlara yol göster. Ama bütün zamanını işte geçirirsen ne onların nasıl büyüdüğünü fark edersin ne de ileride şirketinin başına geçirecek birini bulabilirsin. Motivasyonu en iyi sağlayan unsur ailedir. Annen, baban, eşin ve özellikle çocuklarına zaman ayır. Onlardan aldığın enerji ile işinde daha çok başarılı olur ve hayatını daha mutlu geçirirsin. İşin ne kadar yoğun olursa olsun ailene zaman ayırmayı unutma!
 Günün Sözü :
"Yaşam denilen yolculuğu sürdürebilmek için, kabullenmeyi öğrenmen gerekir." Schopenhauer

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
Haziran 15, 2016, Antalya









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder