18 Haziran 2016 Cumartesi



BANKA  SOYGUNU

banka resim ile ilgili görsel sonucu










Merhaba Dostlar,

Bu yazımda sizlere bir banka soygunundan bahsetmek istiyorum. Olay Çin de geçiyor.
Fakat bu yazıda enteresan bazı yorumlar var, her olayın anlatımından sonra konuyla ilgili yorumlar,
bizlere bir mesaj vermeğe çalışacak. Anlaşılması zor olmayan bu mesajlar  umarım  bizim Kişisel Gelişimimize katkı sağlayabilecek niteliktedir.

    
Stanley Mark Rifkin ve Aldatma Sanatı
Bugüne kadar yapılan en büyük banka soygunlarından birinin ne bir silah ne de bir bilgisayar kullanılmadan yalnızca telefon ile yapıldığını biliyor muydunuz?
Tarihin en büyük bilgisayarlı soygunu olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. İşin güzel tarafı bilgisayara elini bile sürmemişti!


Televizyonlarda, sinemalarda gösterilen filmlerdeki soygun sahneleri ve bazen haber programlarında yayınlanan inanılmaz soygun haberleri birçok insanda heyecan duygusu uyandırır. Filmlerdeki sahnelerin bazen geçmişte gerçekleşen gerçek soygun olaylarına dayanması, bazen de yönetmen ve senaristlerin onları abartarak ya da efsaneleştirerek senaryo yapmaları ve ekranlara taşımaları da insanlarda merak ve izleme isteği oluşturur. Peki, gerçekten de bu soygun hikâyeleri ne kadar doğrudur?

Banka soygunu tabiri kısaca, bankanın çalıştığı saatler içinde bankadan para vb. kıymetli eşyaları çalma suçunu ifade eder. Yani soygun, banka çalışırken yasal olmayan bir şekilde zorla içeri girerek ve güç kullanarak para elde etme eylemidir.
Hırsızlıktan farkı, hırsızlığın bankanın kapalı olduğu zaman diliminde yapılmasıdır.
Enteresan olan ise, efsaneleşen banka soygunu olaylarının ve bu soygunu gerçekleştiren suçluların, aslında en çok açıklığa kavuşturulan suç türü olmasıdır. Suçluların yakalanma ve olayın açığa kavuşma oranı % 60 ile en yüksek düzeydedir
Kaynak : Geçmişten Günümüze

En iyi dileklerimle. Esen kalın.


banka resim ile ilgili görsel sonucu


Çin’in Guangzhou kentinde gerçekleşen bir banka soygununda soyguncu herkese şöyle seslenir:
“Sakın kıpırdamayın. Hatırlatırım bu bankadaki para Devlet’e, hayatınız ise size aittir”
Herkes yere yatar.

Buna “düşünceyi değiştirme kavramı” denir ve alışılmış düşünce şeklini değiştirmeye yarar.
Bankadaki bayanlardan biri baştan çıkarıcı bir pozla masanın üzerine uzanır. Soyguncu, sert bir sesle kadını azarlar: “Lütfen medeni olun, bu bir tecavüz değil, sadece bir soygun.”

Buna “profesyonel olmak” denir.
Soyguncular eve döndüklerinde yüksek eğitimli küçük kardeş, yalnızca ilkokulu bitirmeyi becerebilmiş ağabeyine, çaldıkları parayı saymayı önerir.
Ağabeyi onu da azarlar: “Çok aptalsın. Hepsini saymak çok zaman alır. Akşam haberlerinde nasılsa bankadan çaldığımız paranın miktarını söylerler” der.

banka resim ile ilgili görsel sonucu


Buna “deneyim” denir.
Bugünlerde deneyim sahibi olmak diploma sahibi olmaktan çok daha geçerli değil mi?
Soyguncular bankadan ayrıldıktan hemen sonra bankanın müdürü banka şefine hemen polisi aramasını söyler. Bunun üzerine banka şefi şöyle bir öneride bulunur: “Neden kasadan 10 milyon dolar da biz alıp daha önce zimmetimize geçirdiğimiz 70 milyonun üzerine eklemiyoruz?”
Buna  “fırsatın ganimet olduğunu bilmek” denir.
Aleyhinize olan bir durumu lehinize çevirebilme sanatı.
Banka şefi, önerisine bir de dileğini ekler: “Keşke her ay bir soygun olsa”

Buna “tekdüzelikten kurtulma isteği” denir.
Bilin ki kendi mutluluğunuz her zaman işinizden daha önemlidir.
Ertesi gün haberlerde bankadan çalınan paranın 100 milyon dolar olduğu açıklanır. Oysa soyguncular kaç kere saydılarsa, rakam sadece 20 milyon dolar çıkar. Soyguncular bu duruma çok bozulurlar ve kendi aralarında şöyle konuşurlar:
“Biz hayatlarımızı tehlikeye atarak yalnızca 20 milyon dolar alabilmişiz; bu durumda banka müdürü, hem de hiçbir emek harcamadan sırtımızdan 80 milyon dolar kazanmış oldu. Soyguncu olmaktansa eğitimli olmak galiba çok daha kazançlı.”

Buna “bilgi altın kadar değerlidir” denir.
Banka müdürüne gelince …
Bu durumda en karlı ve dolayısıyla en mutlu çıkan kendisidir. Çünkü borsadaki tüm kayıplarını, bu soygun sayesinde hem de fazlasıyla karşılamış, üstüne üstelik yüklü bir paraya da sahip olmuştur.

Buna, “tehlikeyi göze alarak fırsatı yakalamak” denir.
Şimdi sıra size geldi.
Tüm içtenliğinizle söyleyin bakalım, bu soygun olayında gerçek soyguncu kimdir?…

Kaynak : Mirza Tazegül

Günün Sözü : " Her şey zihinde başlar ve orada biter. Şifası sizin elinizde"

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
Haziran 18, 2016, Antalya









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder