ÇOCUKTA DUYGUSAL GELİŞİM






Merhaba Dostlar,
Dünyanın en zor şeyidir çocuk yetiştirmek, onların duygusal açıdan geliştirilmesi, psikolojik davranışları, beslenmesi, okul dönemleri, en hassas konulardır. Biz burada ancak bir bölümünden bahsedebiliyoruz. Sizlerin de çocuk geliştirme ile ilgili deneyimleriniz vardır mutlaka. Ama bir kez daha gözden geçirmemiz , hatırlamamız gereken mevzular olacaktır. Bu deneyimlerinizi sizden sonraki jenerasyonlara aktarınki, gençlerimiz çocuklarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olabilsinler.
Aşağıda ki yazı, bir çok uzmanların görüşleri ve  fikirleri alınarak sizlere sunulmuştur.

Kafamızı çevirip baktığımız zaman birçok bireyin mutlu olmadığını, hatta hayattan bıkmış gibi göründüklerini fark edebiliriz. Bunun için klişe bir söz kullanmak gerekebilir, yani bu kişilerin ‘çocukluğuna inmek’ gerekebilir. Ama inanın öyle, birçok kişinin yetişkin hayatındaki mutsuzluğunun sebebi daha çocukluk zamanında başlamaktadır.

Çocuğun duygusal gelişimi, onun çevresi ile sağlıklı ilişki kurmasından, karşısındakinin duygu ve düşüncelerini tanımlayabilmesine kadar birçok konuda etkendir.

Kendinizi Sevin Ve Mutlu Olun...En iyi dileklerimle. Esen kalın. 

"Mutlu bir yetişkin olmanın sırrı, mutlu bir çocukluk geçirmektedir. Mutlu bir çocukluk geçirmek ise anne babaya bağlıdır. Mutlu bir aile yaşamı, birbirlerine sevgiyle bakan ebeveynler ve dahası… Mutlu bir çocuk yetiştirmek, toplum için mutlu birey hazırlamak çok da zor değil aslında. Peki nedir mutlu çocuk yetiştirmenin sırları?
Oyun oynayın.
Ebeveyn olmak demek, onu dünyaya getirmek, onu beslemek, fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak demek değildir sadece. Bir çocuk özellikle gelişim döneminde sizden sadece bunları beklemez. Bunlar yeterli değildir bir çocuk için. O şefkat ister, ilgi ister, sevgi ister.
Bu istediklerini ona verdiğinizi göstermek için onun anlayabileceği bir dilden konuşmanız gerekir, yani siz de onun karşısına oturmalı ve kendinizi oyunla ifade etmelisiniz, çünkü sizi en iyi bu şekilde anlayacaktır. Oyun oynamak, çocukların zihinsel ve duygusal gelişimlerinde oldukça büyük bir yere sahiptir. Hele ki bu etkinliği ebeveynleriyle, yani dünyayla olan ilk bağlantılarıyla beraber gerçekleştiriyorlarsa onlar için oyun saati ekstra değerli olmaktadır.
Mükemmel olmasını istemeyin.
Çocuğunuzda ilerleyen dönemlerde kaygı, depresyon gibi psikolojik bozuklukların ortaya çıkmasını istemiyorsanız ondan mükemmel olmasını beklemeyin. Yaptığını, yapabildiğini takdir edin. Çocuğunuzla gurur duymak için onun mükemmel olmasına gerek yok. Çocuğunuzu her koşulda destekleyin. Aşırı mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarda yetersizlik duygularının filizlenmesine neden oluyor.
                                                                                          Mutlu bir ebeveyn olun.
Çocuğunuzun mutlu olabilmesi için ilk şartlardan biridir sizin mutlu olmanız. Evde huzurlu, hoşgörülü bir ortam olması çocuğun mutluluğu yakalayabilmesi için son derece önemlidir. Pozitif olmanız, karşı tarafla olabildiğince az kavga etmeniz, sesinizi yükseltmemeniz vb. şeyler çocuğunuza evde huzur verecektir ve huzurlu bir çocuk mutluluğu yakalayacaktır. Hem de sadece çocukluğunda değil, tüm yaşamında.
Arkadaş edinmeyi öğretin.
Arkadaş edinmeyi, birileriyle konuşmayı, iletişim kurmayı ona öğretin. Bu konuda onu destekleyin. Sosyal becerileri gelişmiş bir çocuk, mutlu olma konusunda da her daim bir adım önde olacaktır.  Bu aşamada sizden yardım gören, sizin desteğinizi hisseden çocuk sosyal gelişiminde daha emin adımlarla ilerleyecektir. Başkalarıyla iletişim kurabilen, kendini ifade edebilen bir birey daha rahat olacak, bu da tüm hayatı boyunca mutluluğu getirecektir
İyimserliği öğretin.
İyimser olun ve bunu ona yansıtın. En kötü durumlarda bile iyi bir yan bulunabileceğini gösterin ona. İyimser insanlar mutlu insanlardır ve iyimserlik çocuk yaşlarda kazanılırsa daha kalıcı olur. Bardağın dolu tarafından bakmak ne yazık ki birçok insana nasip olmaz, bunun sebebi ise çocuklukta bu özelliğin kazanılamamış olmasıdır.

Kaynak : Çocuk Psikoloji merkezi.com.

Çocuklarda duygusal gelişim özellikle bir yaşından sonra başlamaktadır. Çocukların duygusal gelişimlerinde anne ve babanın, yani aile yaşantısının katkısı çok büyüktür. Çocuk 1 yaşından itibaren dış dünyaya açılmaya, yakın çevresini iyice tanımaya, keşfetmeye başlar. Aile bireylerini tanır, onlarla yakınlık kurar. Çocuk artık kendisi olma yolundadır.

Eğer çocuk aile içerisinde sözü dinlenen, kendisini ifade etmesine izin verilen, görüşlerine önem verilen, kendisine zaman ayrılan, demokratik bir ortamda yetişirse; yetişkinlik dönemlerinde de çevresine karşı aynı olumlu davranışları sergileyen bir birey olarak yetişir. Aile içerisinde hor görülen, yaptığı her hatada suçlanan çocuk, hırçın ve aksi bir birey olarak yetişir. Mutlu olmayan çocuk da, olaylara tahammülsüz, sinirli, duygusallıktan yoksun olur. Anne ve babalar çocuğun duygusal gelişimi açısından gerekli özeni göstermeli, çocukla aralarında duygusal bağı her zaman korumalıdırlar.
Çocuğa hoşgörü ve şefkatle davranılması gereklidir. Çocuğa sevginizi mutlaka belli edin, sevginizi hissetsin. Çocuğunuza sizin dışınızdaki kişilerle de olumlu ilişkiler kurması konusunda yol gösterici olun. Çocuklara söz hakkı tanıyın. Onları dinleyin, dinlerken gözlerini içine bakın. Duygularını yaşamalarına izin verin. Doğru yaptığı tüm davranışları onaylayın, yanlışlarını güzel bir dille anlatın, niçin yanlış olduğunu açıklayın. Anne veya baba olarak kendi aranızda söz birliği yapın. Bu, onların duygusal anlamda doğru gelişimine olanak sağlar.
Ortaya çıkabilecek davranış bozukluklarında ise yetersiz kaldığınızı düşünüyorsanız mutlaka uzman desteği alın, bir pedagog (çocuk eğitim ve terbiyesi ile uğraşan bilim insanına verilen isim, çocuk psikoloğu) ile görüşün
      

 Lewis Terman’ın (1877–1956) üstün zeka eşittir üstün IQ tanımı, yıllar geçtikçe yerini çoklu ölçütlere dayalı üstün zeka tanımlarına bırakmıştır. 1972’de ABD’de yayımlanan Marland raporuna göre ise üstün zeka, aşağıdaki 6 alanın birinde veya birkaçında yüksek performans gösterme olarak tanımlanmıştır.

• genel zihinsel yetenek
• özel akademik yetenek
• yaratıcı veya üretken düşünme yeteneği
• liderlik yeteneği
• görsel sanatlardaki yetenek
• psikomotor yetenek

Renzulli ise 3 halka modeli ile genel yetenek – özel yetenek, yaratıcılık ve motivasyon öğelerinin hepsinde yaşıtlarından %85 ve en azından birinde %98’inden daha başarılı olması durumunda üstün zekadan bahsedilebileceğini vurgulamıştır. (Alıntı)

Güzel Sözler:
"Çocuk kulağından değil, gözünden terbiye edilir. Duyduğunu değil, gördüğünü uygular."

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
08 Ekim, 2016, Antalya