Çok değerli Dostlar,
" Bunları Biliyor Muydunuz? " adlı yazı dizimizin son konuğu Ediz Hun' u sizlere tanıtmaya çalışacağım. Türk Sinema tarihine damgasını vurmuş, asil ve beyefendi oyuncusu olarak tanıdığımız Ediz Hun' un çok merak edilen ve bilinmeyen yönlerini birlikte öğrenmeye çalışacağız.
Türk sinemasında haklı olarak yıldızlaşmış gerek aktris ve gerekse aktör olarak beyaz perdede yer almış daha yüzlerce sinema oyuncumuz var, maalesef bu yazı dizimizde hepsine yer verebilmemiz imkansız.
Hayatta olanlara sağlıklı ve mutlu uzun ömürler diliyorum, fani aleme intikal etmiş olanlara, Allah' tan Rahmet, Ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı, hasta olanlarına acil şifalar dileklerimi iletiyorum.
Bu yazı dizimin sizler tarafından çok beğeni toplaması ve görüntülenmesi, şimdiye kadar tüm yayınlananları çok çok üstünde raiting toplaması beni son derece mutlu etti.
Yazı dizimizde adı geçenlerin sizlerden gelen istatistiki bilgilerine göre, sıralamada en çok izlenme raitingi Kadınlarda Filiz Akın ve Fatma Girik ilk sıraları almış, Erkeklerde ise Cüneyt Arkın ve Tarık Akan arsında çok az bir fark oluşmaktadır.
Kendinizi Sevin Ve Mutlu Olun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Ediz Hun kimdir, Sinema oyuncusu ve eski milletvekilidir
Ediz Hun, 1940 yılında İstanbul Cihangir’de Adnan – Neşvet çiftinin tek çocukları olarak Alman Hastanesinde dünyaya geldi. Çerkez olan babası makine mühendisi, Rumeli (Macaristan) göçmeni olan annesi ise felsefe öğretmeniydi. İstanbul’da Avusturya Lisesi orta okulunu bitirdi ve Atatürk Erkek Lisesinden mezun olduktan sonra dört sene Almanya'daki Würzburg Üniversitesi’ne Diş hekimliği tahsiline devam etti. Son sınıftayken yaz tatili için ailesinin yanına İstanbul’a geldiğinde 1963 yılında Ses derginin açtığı yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Aynı yıl Nevzat Pesen‘in yönetiminde Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit‘ le baş rolünü oynadığı “Genç Kızlar” adlı filmle sinemaya başladı. Kısa süre içinde romantik jön olarak Yeşilçam ’ın aranılan oyuncuları arasına girdi. 1970’ li yılların ortalarından itibaren başlayan seks filmleri furyasında yer almayarak 12 yılda 130 film yaptıktan sonra sinemayı bıraktı.
3 Ocak 1973’ te THY hostesi Berna Hanım’la evlendi. 1974’ te kızı Bengü dünyaya geldi.
Türk sineması krize girince 1976’da ailece Norveç'e gitti. Oslo ve Trondheim üniversitelerinde biyoloji ve çevre bilimleri fakültesinde eğitim aldı. 1981’de Türkiye’ye geri döndü ve matbaa kurarak ticaret hayatına atıldı. Türk sinemasının ve Yeşilçam’ın unutulmaz aktörlerindendir.
1985’te Orhan Aksoy‘un TRT adına yönettiği ‘Acımak’ adlı dizisinde baş rolü oynadı.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Turizm, Mahalli İdareler ve Avrupa Topluluğu Bölümleri Öğretim Görevlisi olarak öğretmenlik yaptı. Bu görevini 18 Nisan 1999’da Anavatan Partisinden İstanbul milletvekili seçilinceye kadar sürdürdü. 1999-2002 yılları arasında ANAP milletvekilliği yapmıştır. 1991-93 yıllara arasında Çevre Bakanlığı Bakanlık Baş Danışmanı ve İstanbul Çevre İl Müdürlüğü görevini üstlendi. 1996 Çevre Bakanlığı’ ndaki görevinden istifa etti ve ‘Doğal Dengenin Korunması’ konularında yurctiçi ve dışında konferanslar verdi…
Ediz Hun, halen Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Turizm ve Otelcilik Bölümünde öğretim üyeliği yapmaktadır.
Evlilikleri : 3 Ocak 1973’ te hostes Berna Hanım’la evlendi. 1974’ te kızı Bengü dünyaya geldi. 1981’de oğlu Burak dünyaya geldi.
Ediz Hun‘ a 24 kasım 2011 de ikinci uluslararası Malatya film festivali’ nde yaşam boyu başarı ödülü ve onur ödülü verildi.
“1960 yılından beri Büyük ada’ da oturuyoruz” “Esasında biz 1960 yılında Büyük ada’ ya yerleştik. Başka bir evde oturuyorduk. Orada otururken bu evin bulunduğu yer arsaydı ve annem buradan denize giriyordu. 1970’ li yılların başında annem bu arsayı almamı istedi. Bu arsayı aldık, 1973’ te de bu ev bitti. 20 milyonluk İstanbul’da burası benim huzur yuvam. Burası essiz, sakin, çiçekler, tabiat, hayvanlar… Burada benim mikro bir dünyam var ve yaşamımı sürdürüyorum.”
75 yaşındaki Ediz Hun formunu nasıl koruyor?
“Ben spor yapıyorum. Sabahları yüzerim, denizi tercih ediyorum. 300-500 metre yüzerim. Kış aylarında da evde spor aletlerim var, çalışırım. Spor dışında yemeğime çok dikkat ederim. Bir gün çok yediğim zaman, ertesi gün azaltıyorum. Dengelemeye çalışıyorum.”
Kaynak : Hürriyet Gazetesi
https://youtu.be/3c3pOmB13zs
Günün Sözü : Herkes bir yaşam seçer ve seçtiği yaşamın bedelini öder…
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
22 Ekim, 2016, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder