Değerli Dostlarım Merhaba,
EKİM AY...ı ile ilgili olarak dünkü yazdığım yazımda 05 Ekim Dünya Öğretmenler günü olarak belirttiğim etkinlik takvimi beni biraz rahatsız etti.
Bizler Türkiye de 24 Kasımı Öğretmenler Günü olarak Kutluyoruz, bu ikileme bir yanıt ararken, Berna Laçin'in Vatan Gazetesine yazmış olduğu bir makale benim imdadıma yetişti. Bugünkü yazımda düzeltme yapabildiğim için çok mutluluk duydum. Aslında Türkiye'mizin en değerli emekçileri olan Öğretmenlerimiz için her gün kutlama yapsak azdır. Tüm Öğretmenlerimizi canı gönülden Kutluyorum. 24 Kasım Öğretmenler günümüzde tekrar görüşmek üzere.
Bu arada, Dünya Öğretmenler Gününde, tüm Dünya Öğretmenlerinin, Öğretmenler Gününü, en iyi dileklerimle ayrıca kutluyorum.
"Öğretmenler Günümüz diyorum, çünkü Dünya Öğretmenler Günü 5 Ekim tarihinde kutlanır. UNESCO, 1994 yılından itibaren 5 Ekim tarihini "Dünya Öğretmenler Günü" ilân etmiştir. Biz ise sadece bize ait olan bir tarihle, 24 Kasım'da kutlarız bugünü. Bu konuyla ilgili de çok dedikodu vardır. Oysa, mevzuu oldukça basittir. Biz, Avrupa ülkelerinden daha eski tarihten beri kutlarız çünkü, Öğretmenler Günü’nü. Atatürk'ün 100’üncü doğum yılı olan 1981'den beri, ülkemizde 24 Kasım tarihi, "Öğretmenler Günü" olarak kutlanır. Darbe yönetimi dönemine denk geldiği için, kimi zaman eleştiri alır bugün. Oysa bana göre, hangi dönem konulmuş olura olsun, öğretmenlere en yakışan gündür 24 Kasım." Berna Laçin, Vatan Gazetesi
Bugün yine farklı bir yazımla sizlerle tekrar birlikteyiz.
Çok satanlar listelerinde 1 numara- ABD, New York Times, İngiltere, Sunday Times, Almanya, Der Spiegel.
ABD, Almanya, Brezilya, Çin, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsrail, İsviçre, İtalya, Japonya, Norveç ve Rusya dâhil, 25 ülkenin ardından, şimdi de Türkiye’de…
Çinli anne Batılı anneye karşı mı?
Dünya güçleriyle yarışmaya başlayan Çin’in bu başarısının ardında Doğu disiplini görülüyor; Kaplan Anne’ nin Zafer Marşı, bu disiplinin çekirdek ailedeki pratiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
ABD, Almanya, Brezilya, Çin, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsrail, İsviçre, İtalya, Japonya, Norveç ve Rusya dâhil, 25 ülkenin ardından, şimdi de Türkiye’de…
Çinli anne Batılı anneye karşı mı?
Dünya güçleriyle yarışmaya başlayan Çin’in bu başarısının ardında Doğu disiplini görülüyor; Kaplan Anne’ nin Zafer Marşı, bu disiplinin çekirdek ailedeki pratiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
"Anne-Baba-Çocuk Eğitimi konusunda okuduğum en ilginç kitap olduğunu söyleyebilirim. Otobiyografi/Anı tarzında yazılmış olan bu kitabı elinize aldığınızda başlamanız ile bitirmenizin bir olacağına eminim. Yazar Amy Chua ile kitabın Türkçe çevirisini yapan Yeşim Dervişoğlu arasındaki yakın ilişki kitabın Türkçe çevirisinin de mükemmel olmasını sağlamış." (Alıntı)
Kendinizi Sevin Ve Mutlu Olun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Kendinizi Sevin Ve Mutlu Olun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Kitap Amerika da uzun süre bestseller olmasının yanısıra ebeveyn-çocuk ilişkisi arasındaki tartışmaları en yüksek seviyeye getirmiş olması ile de tanınıyor. Yazar Yale Üniversitesinde hukuk profesörü olması ve konusu üzerinde başka kitapları olmasına rağmen bu kitabı ile TIME dergisine kapak oluyor ve o yılın en etkili 100 kişisinden biri seçiliyor.
Amerika’da Çin disipliniyle yetiştirilen Amy Chua, Yale Üniversitesi’nde hukuk profesörü. Ama onun 2011’de Time Dergisi’nin en etkili 100 ismi arasına girmesinin sebebi bu değil. Kızlarını çok katı bir disiplinle yetiştiren Chua’ nın deneyimlerini anlattığı ‘Kaplan Anne’ nin Zafer Marşı’ haftalarca hem çok satanlar listesinin tepesinde hem de manşetlerdeydi. Kitabı Türkiye’de de yayınlanan Chua anlatıyor.
Amy Chua’ nın ‘Kaplan Annenin Savaş Marşı’ adlı kitabı ABD ve Avrupa’da 2011 yılının Ocak ayında yayınlandı. Raflarda yerini alır almaz kıyamet koparan kitap, yazarın anlatımıyla Çinli bir anne, iki kızı ve iki köpeği hakkında. Çocuk eğitimi konusunda Batı ile Doğu arasında adeta savaş boyutunda tartışmalara sebep olan kitap, tüm eleştirilere rağmen satış rekorları kırdı ve çeşitli dillere tercüme edildi. Türkiye’de de pek çok gazetecinin köşe yazısına konu olan kitap, Twitter’da defalarca trend başlığı oldu. Hayvan isimleriyle anılan yeni ebeveynlik modellerinin oluşmasına sebep olan Chua’ nın bahsettiği eğitim sisteminde çocukların yapması yasak olan davranışlardan bazılarıysa şöyle: Yatıya kalmak, televizyon izlemek ya da bilgisayar oynamak, A’dan düşük bir not getirmek, keman ya da piyano çalmamak!
- Bekliyor muydunuz böyle bir tepki?
- Kızım Lulu; “Kitabını kimse okumayacak. Kim senin anılarını merak eder ki?” demişti. Ama tepki yağdı. Kitapta kendimle dalga geçiyor, hata ve pişmanlıklarımdan bahsediyorum. Medyanın ilgisi Wall Street Journal’ ın “Neden Çinli anneler daha üstün?” başlığıyla büyüdü. Berbat bir başlıktı. Kitabın adı ‘Türk Annenin Zafer Marşı’ olsaydı tepki böyle olmazdı. Amerikalılarda büyük bir Çin korkusu var. Komik bir kitap ama çeviri bazen ironinin kaybolmasına sebep olabiliyor. Çin’de yayınlanan hali de berbat, rehber zannediliyor.
- Batılı çocuk yetiştirme biçiminin başarısız olduğu noktalar neler?
- İlk yanlış çocuklarına olumsuz bir şey söylemekten korkmaları. Çocukların kötü hissetmesinden çekiniyorlar. Ama bence çocuk kötü bir şey yaparsa kötü hissetmeli. İkinci büyük yanlış, çaba göstermediği halde çocuğu övmek. Gerçek özgüven zor şeyler başararak kazanılmalı. “Bunu başarabileceğine inanıyorum” denmeli. Doğulu ve batılı eğitim biçimlerini dengelemek gerekli. Türkiye bu konuda çok avantajlı çünkü kültürel açıdan tam ortada.
- Türk annelerden gelen tepkiler nasıl?
- Şaşıracaksınız ama Amerika’da yaşayan Türk annelerden o kadar çok destek e-postası aldım ki... “Amerika’da doğdum, babam Türk, ben de bu şekilde yetiştirildim. Amerikalılar anlamayabilir ama ben anlıyorum” diyorlar. Birkaç tane de Türk öğrencim var. Türkler için büyüklere saygı göstermek ve okulda başarılı olmak önemli galiba. Babalar da annelere göre daha katı.
- Anneniz de bir ‘kaplan’ mıydı?
- Benden yüz kat daha katı bir kaplan anneydi. Arkadaşta yatıya kalmak, televizyon seyretmek, A’dan düşük not getirmek gibi yasaklar annemindi. Ben ahlaki değerlerin giderek zayıfladığı Amerika’da yaşadığım için katı davrandım çocuklarıma. Onları Çin’de büyütseydim rahat bir anne olurdum. Amerika’da 10 yaşındaki çocukların sevgilisi var, 12 yaşında esrar kullanılıyor. Benim ailem katı olduğu için yalan söyledim, oysa çocuklarım bana her şeyi anlatır. Hatta diğer anneler benden istihbarat alır. Küçükken popoma şaplak yiyordum ama biz çocukların kılına dokunmadık.
- Türkiye’de ebeveynlerin yapamadıkları ne varsa yaptırdığı ‘proje çocuklar’ var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Çok tehlikeli ve sağlıksız. Kore ve Çin’de de anne-babalar gerçekleştiremedikleri ne varsa çocuklarına dayatıyor.
- Geçmişe dönebilseniz neleri farklı yapardınız?
- Çok konuda aynı davranırdım ama daha çok seçme şansı verirdim. Farklı karakterleri olduğunu kabul ederdim. Amerika’da çocuklar maymun iştahlı. Müzik aleti çalarak disiplinli ve özverili olmayı öğrensinler istedim. Kızlarımla gurur duyuyorum. Aramız çok iyi. Kahkahanın eksik olmadığı bir evimiz var. Elbette kavga ediyoruz, özellikle küçük kızımla. Kullandığı ses tonu ve seçtiği kelimelere kızıyorum. Geçen gün “Anne odamdan çık” dedi. Kızdım, “Lütfen odamdan çıkabilir misin?” demeli.
- Down sendromlu bir kız kardeşiniz var. Fiziksel ya da zihinsel engelli çocuklar karşısında bir kaplan anne ne yapar?
- Kaplan annenin önemli özelliklerinden biri şartlara uyum sağlamak. Annem kardeşim Cindy ’den iyi notlar ya da harika piyano çalmasını beklemedi. Şimdi Cindy bir markette kasiyerlik yapıyor, az da olsa piyano çalıyor ve yakın zamanda evlenecek. Kaplan anne elindeki malzemeden en başarılı ve mutlu çocuğu yaratan, çocuğunun potansiyelini ortaya çıkartan ebeveyndir.
- Kaplan anne olmak zaman ve emek isteyen bir iş. Siz başarılı bir kariyere de sahipsiniz. Nasıl başardınız bunu?
- Çok disiplinliyim. Erken kalkarım. Kaplan anne “Git ders çalış ve çok iyi notlar al” deyip çocuğu odasına tıkmaz. Onunla ilgilenir, saatlerini beraber geçirir. Çocuklarımla ilgilenmek için kişisel zevklerimden ve kendime ayırdığım zamandan ödün verdim.
- İki kızınız var. Çocuklarınız erkek olsaydı durum farklı olur muydu?
- Çok güzel bir soru ama cevabını bilmiyorum. Biz dört kız kardeştik sonra da iki kızım oldu. Ama New York Knicks’te oynayan basketbol oyuncusu Jeremy Lin’in kaplan annesi olduğunu biliyorum. Bir keresinde Lin, A eksi aldığında “O notu A artıya çevir yoksa seni takımdan alırım” demiş oğluna. Erkeklerle de oluyor yani.
- Eşiniz pasif davrandığı için eleştirildi kitap yayınlandığında...
- Çok üzüldüm buna çünkü eşimin aslında benden daha güçlü bir kişiliği vardır. Kitapta ondan bahsetmedim çünkü kitabın bir karakteri olmak istemedi. Aslında kızlar ondan daha çok korkar. Yargılayıcıdır, kızdı mı tam kızar. Kızlar benim hafif çatlak olduğumu düşünüyor. Eşim ailenin dengesi. Çocuklar benden disiplini, babalarından da otoriteyi sorgulamayı öğrendi. Bence iyi bir kombinasyon.
- Nasıl bir anneanne olacaksınız sizce?
- Aileme bakınca yumuşak olurum diye düşünüyorum. Kaplan annelik çocuk 18 yaşına gelince bitiyor galiba.
Kaplan anneden tavsiyeler
* Çocuğunuzun zayıflıklarına değil güçlü yönlerine odaklanın.* Çocuklarınızı dinleyin ve ihtiyaçlarına önem verin.
* Başarılı ve mutlu olmak arasındaki dengeyi kaçırmayın.
* Çocuklarınızla birlikte kahkaha atmayı unutmayın.
Ceren Arseven
Hürriyet
“Chua’nın hatıratı, Kaplan Anne’ nin Zafer Marşı, okunması kolay, zekice yazılmış, eğlenceli, dürüst ve biraz da hüzünlü.” -Chicago Sun-Times
Okuyucu Yorumu:
Bu yazı alıntıdır.
http://www.hurriyet.com.tr adresinden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder