Merhaba Gönül Dostlarım,
Bugünkü yazıma başlamazdan evvel, sizlere bir itirafta bulunmak istiyorum. Bu ve buna benzer bir yazıyı uzun zamandır yazmak istemiş olmama rağmen bir türlü fırsat bulamıyordum nasip bugüne imiş.
" Hayata İz Bırakanlar" adı altında ilk bölümünü bugün yayınladığım bir yazı dizisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Böylece yayınlamayı arzu ettiğim ve planladığım bir yazı dizisini yazabilmenin mutluluğunu ve sevincini yaşamış oluyorum.
Devletler ve toplumlar gibi bireyler de eserler vererek kalıcı olmak isterler.
Bu tür yazılarla hem " Hayata İz Bırakan' ların" hatıralarını yaşatmak ve onları saygıyla anmak, hem de onların yaşamından ibret verici dersler çıkarabilmek. Bazılarının bilgisinden, bazılarının tecrübesinden, bazılarının davranışlarından bazılarının komik, güldürücü yaşam deneyimlerinden yararlanabiliriz düşüncesindeyim.
Yazıma Dünya edebiyatına ölümsüz yapıtlar kazandırmış, Edebiyat Ödülü sahibi bir yazar olan John Steinbeck' in yazılarından kısa bir alıntı ile başlamak istiyorum.
Bu kısa yazı aşağıda anlatılmak istenenlerin ana fikrini özetlemek için sanırım yeterli olacaktır.
Umarım ilgilerinizi çeker.
" Yaşamak ve üretmek için gerekli olanları elde etmekten başka insanoğlunun en çok istediği şey geriye kendisinden bir iz bırakmaktır; belki de kendisinin gerçekten var olduğunu ispatlayacak bir kanıt bırakma peşindedir, bu kanıtı bir tahta üzerine, taş üzerine ya da diğer insanların yaşantıları üzerine bırakır. Bu derin istek herkes de vardır; tuvalet duvarlarına ayıp ifadeler yazan çocuktan kendi imajını insan soyunun zihnine kazıyan Buda'ya kadar Yaşam öylesine gerçek dışı ki…
Var olduğumuz konusunda ciddi kuşkularımız olduğunu ve bunu kanıtlamaya çalıştığımızı düşünüyorum."
John Steinbeck
Önce Kendinizi Sevin sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın..
Eser Bırakmak
Kendinden sonrakilere aktarma alışkanlığı vardır. Diğer canlılardan farklı olarak, yaşamını devretme özelliği vardır. Yalnızca kendisi için yaşamaz. Kendini sonrakilere aktarır. En zor koşullarda bile çizimler, objeler, sözlü anlatılar ile tecrübesini sonraki kuşağa iletir. dmy.info/eğitim-nedir
Birbirini düşünmek ve eser bırakmak temel özelliğimizdi. Biz kendi başımıza kısa bir hayat sürmektense birlikte uzun yaşamlar sürmeyi tercih ettik. Dayanışma, hoşgörü, yardımlaşma bizim çıkarımıza idi. Neticede “ben” yerine biz olduk. “Ben” dediğimiz ise, bizin küçük bir parçasıydı. Buna rağmen parçaların bütüne ihanet ettiği görüldü. Bencillik yapanlar oldu. Ancak tarih köle olan imparatorluklar ve nedeni belirsiz yok oluşlar ile doludur. Tarihin inişleri ve çıkışlarını anlamak zordur. Tabi bütünü anlamıyorsak. Bak: dmy.info/ne-ekersen-onu-biçersin
Eser bırakmak yalnızca kitap yazmak veya bir nesneyi işlemek değildir. Sokrates gibi insanlar yalnızca yaşayarak eser bırakmıştır. Hayatlarımız güzel birer eserdir, yalnız yaşattıklarımız ile kalıcı olursak. Çevremize iyi bir örnek teşkil edersek neden kalıcı olmayalım? Çocuklarımızı iyi yetiştirirsek sonsuza kadar yaşayan bir eser bırakmaz mıyız? Önemli olan insanlık bütününü ve genelde de hayat organizmasını düşünmektir. Birbirimiz için yaşamak ve temelimizde yer alan dayanışmayı sürdürmek önemlidir. Bunu yaşatmak da eser bırakmaktır.
▶
www.eba.gov.tr/video/.../385102d73cbd665744aa7a5d8655d4ba6...
18 May 2016
Günün Sözü :
" Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız, ya okunmaya değer bir kitap yazın ya da yazılmaya değer işler başarın."
Benjamin Franklin
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
15 Eylül 2017, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder