Merhaba Gönül Dostlarım,
Eğitim ve öğretim döneminin başlamasının ardından en değerli varlıklarımız ve gelecekte ülkemizin büyükleri olarak bırakabileceğimiz çok değerli Vatanımızı, Kültür miraslarımızı, Tarihimizi bizi biz yapan İnsani ve Manevi Değerlerimizi, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı olarak bizden sonra yerimizi alacak olan genç nesillerimize hep birlikte öğretmek ve onları çok iyi yetiştirmek mecburiyetimiz vardır. Bu konuda en önemli görev başta öğretmenlerimize sonrada Ailelere düşmektedir.
Buna bağlı olarak çocuklarımıza eğitim verecek olan çok değerli öğretmenlerimize gereken sevgi ve saygımızı kültürlü bir toplum olarak her zaman göstermemiz gerektiğini Aileler olarak çocuklarımıza ayrıca öğretmeliyiz.
"Öğretmenlik kutsal bir görevdir." sözünü hiç bir zaman unutmamalıyız.
Öğretmenlik mesleği nedir?
Öğretmen; Eğitim fakültesi mezunu olan, milli eğitim bakanlığına bağlı okullarda veya dershanelerde öğretmenlik mesleğini icra eden kişilere verilen ünvandır.
Öğretmenlik mesleği; Öğrencilerin yetiştirildiği, onların yeteneklerinin keşfedildiği, onlara eğitim veren öğretmen olarak adlandırılan kişilerin dahil olduğu meslek grubunun adıdır.
Öğretmen olmak bu işte gerçekten… Tahtada müfredat anlatmak değil… Bulunduğun yere bulunduğun ülkeye, okula bir şeyler katmak
2021-2022 eğitim öğretim yılı takvimi... Eğitim öğretim tüm kademelerde 6 Eylül'de yüz yüze başlayacak. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, hedeflerinin sağlık koşulları aksini gerektirmediği sürece salgın öncesinde olduğu gibi okullarda tam zamanlı yüz yüze eğitimi devam ettirmek olduğunu söyledi.
Değerli Gönül Dostlarım, aşağıdaki yazımı 21 Eylül 2017 tarihinde sizlerle paylaşmıştım, yukarıda belirtildiği üzere 2021-2022 yılı yüz yüze eğitim ve öğretim yılı 6 Eylül 2021 tarihinde başlayacak. Bu eğitim yılının başta çocuklarımıza, ailelere ve öğretim görevlilerine milletimize ve ulusumuza hayırlı olması dileklerimizi iletiyorum. Ümit ederim ki camiamız için uzun vadeli ve sürdürülebilir bir eğitim ve öğretim yılı olur.
Eğitim ve öğretim döneminin başlamasının ardından en değerli varlıklarımız ve gelecekte ülkemizin büyükleri olarak bırakabileceğimiz çok değerli Vatanımızı, Kültür miraslarımızı, Tarihimizi bizi biz yapan İnsani ve Manevi Değerlerimizi, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı olarak bizden sonra yerimizi alacak olan genç nesillerimize hep birlikte öğretmek ve onları çok iyi yetiştirmek mecburiyetimiz vardır. Bu konuda en önemli görev başta öğretmenlerimize sonrada Ailelere düşmektedir.
Buna bağlı olarak çocuklarımıza eğitim verecek olan çok değerli öğretmenlerimize gereken sevgi ve saygımızı kültürlü bir toplum olarak her zaman göstermemiz gerektiğini Aileler olarak çocuklarımıza ayrıca öğretmeliyiz.
"Öğretmenlik kutsal bir görevdir." sözünü hiç bir zaman unutmamalıyız.
Öğretmenlik mesleği nedir?
Öğretmen; Eğitim fakültesi mezunu olan, milli eğitim bakanlığına bağlı okullarda veya dershanelerde öğretmenlik mesleğini icra eden kişilere verilen ünvandır.
Öğretmenlik mesleği; Öğrencilerin yetiştirildiği, onların yeteneklerinin keşfedildiği, onlara eğitim veren öğretmen olarak adlandırılan kişilerin dahil olduğu meslek grubunun adıdır.
Öğretmen olmak bu işte gerçekten… Tahtada müfredat anlatmak değil… Bulunduğun yere bulunduğun ülkeye, okula bir şeyler katmak
Ülkemizin en cefakar mesleklerinden biri olan öğretmenlik ile ilgili ne söylense azdır. Hele ilkokul öğretmeninin yeri apayrıdır.
Öğretmenlik, ülkemizde yakın geçmişe kadar daha fazla saygı duyulan bir meslek olarak düşünülmekteydi. Ancak, son yıllarda eğitim sistemimizde yaşanan aksaklıkların faturası toplum tarafından adeta öğretmenlere çıkarılmıştır. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığına karşılık gelen toplumsal görüş hissedilir derecede değişiklik göstermeye başlamıştır. Bu değerlendirmelerden hareketle, öğretmenlerin kendi meslekleri hakkında ne düşündükleri, mesleki bağlılıklarının ve iş doyumlarının bu durumdan nasıl etkilendiği, bu araştırma ile anlaşılmaya çalışılmıştır.
Konumuzla ilgili aşağıdaki yazıda iki duayen Doğan Cüceloğlu ve Prof. Dr. İrfan Erdoğan' ın birlikte hazırlayıp piyasada kitapçılarda satışa sunulan " Öğretmen Olmak: Bir Can' a Dokunmak" adlı bu kitabı, halen öğretmenlik yapan veya mesleğe yeni başlayacak olan öğretmenlerimize ve hatta Ailelerimize ısrarla tavsiye edeceğim kitabı, sizlere tanıtmak istiyorum.
Önce Kendinizi Sevin sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın...
Öğretmen Olmak: Bir Can'a Dokunmak
Doğan Cüceloğlu ve Prof. Dr. İrfan Erdoğan , bu kitapta genç fidanları taptaze umutlara dönüştüren öğretmenlerimizi konuşuyorlar. Eğitim ve öğretmenlik hakkında bugüne kadar biriktirdikleri kuramsal, tarihsel ve güncel fikirlerini paylaşmak üzere bir araya gelen Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, uzun soluklu bir yol arkadaşlığı kurdular. Yaklaşık bir yıla yayılan bir zaman dilimi içinde, sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin çeşitli kentlerinde "öğretmen"i konuştular, tartıştılar ve bütün bu kayıtları, elinizdeki kitabın malzemesini teşkil edecek şekilde düzenlediler. Nihayetinde ortaya çıkan bu eser, eğitim konusunda Türkiye'nin en birikimli düşünürlerinden Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan'ın yalnızca kendi aralarındaki değil, tüm öğretmenlerimizle kurdukları diyalogun bir ürünü olarak görülmelidir. Ve şimdi bu diyalog, kitabın okurlarıyla devam edecek. Öğretmen Olmak, sadece okulda değil, yaşamın her alanında, herkese esin kaynağı olmak isteyenlere..
Öğretmen Olmak: Bir Can'a Dokunmak ile ilgili yorum
Sayın Ayşe Balaban kendi Bloğunda kitap ile ilgili yazmış olduğu makalesinden kısa bir bölümü alıntı yapmak istiyorum.
" Bugün önceki yazdıklarımdan farklı bir kitap hakkında bir değerlendirme yapmak istiyorum sevgili kitap meraklıları. Eğitim Fakültesi bünyesinde pdr okuduğum için bu kitabı kütüphaneme, zihnime ve ruhuma eklemek istedim. Ama en başından şunu söylemeliyim ki kitabı yalnızca öğretmen adayları ve öğretmenlere değil eğitime ve öğretmene değer veren herkese öneriyorum. Kitap İrfan Erdoğan ve Doğan Cüceloğlunun eğitim, insan, öğrenci ve daha çok öğretmen hakkındaki diyaloglarından oluşuyor... "
"Anladığım şu ki, gerçeği fark etmek mümkün iken, hakikate ulaşmak bitmek bilmeyen bir yolculuktur. Ve bir kimse, öğretmen olma yolunda fark ettiği gerçeklerle yetinmez, hakikati de arar. Gerçeği keşfetmekle yetinmek rehavet getirir, hakikati aramak ise aşkın bir halidir. Hakikati arayan bir öğretmen, tanımlanamayan bir ustalığa erişmektedir." İ.Erdoğan
"İnsanın hayatı, kendini aştığı an anlam kazanır. O nedenle kendinden başka, hiç kimseyi düşünmeyen bir öğretmenin hayatı sığ ve anlamsız kalacaktır. Öğretmen ve ya değil böyle bir insan yalnızdır ve çoğu kez yalnızlığının farkında değildir. Yalnızlığının farkına varmak acı vereceğinden bundan daima kaçınır." D.Cüceloğlu
"Bütünlüğü ve ruhu varsa, sadece bir ders bile bir ömür boyu yetecek etki bırakır. Her bir dersi hatırası olacak şekilde var etmek önemlidir. Çünkü bir yazarın veciz ifadesiyle söylemem gerekirse, hatırası olan ders akılda kalır." D.Cüceloğlu
Alıntı : kitapyurdu.com
kitapelestirilerim.blogspot.com, Ayşe Balaban
Günün Sözü :
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
21 Eylül 2017, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder