Bu Blog; bilgilerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı, öğrenmenin ve gelişmenin yollarının arandığı bir ortam yaratmak ve böyle bir amaca hizmet etmek isteyen bir " Gönül Dostunuz" tarafından hazırlanmıştır. Dünle beraber gitti, düne ait ne varsa, bugün yeni günde, yeni bir şeyler söylememiz, paylaşmamız ve yapmamız lazım... Paylaştıkça değer kazanan tek şey, Bilgidir. Saygılarımla...
10 Kasım 2017 Cuma
ATATÜRK' ÜN SON GÜNLERİ VE ÖLÜMÜ
Merhaba Gönül Dostlarım,
"Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, vatanı ve milleti adına yaptığı büyük işler için şükranla anıyor, manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ruhu şad olsun."
"Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır."
Atatürk' ün Son Günleri ve Ölümü
Günlere, yılların başarılarını sığdıran Atatürk'ü, bu yoğun ve zorlu çalışmalar, oldukça yıpratmıştı. 1937 yılı başlarında Atatürk'te bir hâlsizlik ve yorgunluğun yanı sıra, sık sık burun kanaması, karın kaşıntıları başladı. Bir yıl sonra Ocak 1938'de Atatürk'ün hastalığına siroz tanısı kondu. Başlayan tedavi olumlu sonuç verdiyse de Atatürk'ün, doktorların dinlenme isteğine uymayıp çalışmalarını sürdürmesi, hastalığın gelişmesine yol açtı. Doktorların uygun bulmamasına karşın, Hatay davası nedeniyle Mersin ve Adana gezisine çıktı. Kızgın güneşin altında Türk ordusunu denetledi. Saatlerce ayakta kaldı ve çok yoruldu. Ulus davası uğruna sağlığını hiçe saymıştı.
Savarona yatına geçtikten sonra Atatürk'ün hastalığının ikinci evresi başladı. Ayaklarında şişme, karnında su birikmesi ve büyüme görüldü. Hastalık ilerleyip üçüncü evreye girince, Atatürk Dolmabahçe Sarayı'na çıkarıldı. Dayanılmaz ağrılara yol açan karnındaki su alınmadan önce Atatürk, noteri çağırtarak vasiyetnamesini düzenletti. Su alındıktan bir süre sonra 26-27 Eylül 1938 tarihlerinde komaya girdi. Özenli tedavi sonucu, komadan çıktı. 17 Ekim'de girdiği ilk ciddî koma, 18 Ekim günü de sürdü. 19 Ekimde Atatürk, yavaş yavaş komadan çıktı.
Hastalık, hızla ilerliyordu. Karında yine su toplanmıştı. Su, aşırı ağrılara yol açıyordu. 7 Kasımda ikinci kez su alındı. Atatürk, yeniden komaya girdi. Bu koma sırasında bir kez gözünü açtı ve son sözü olan "saat kaç?" sorusunu sordu. İkinci komayı, 8 Kasım günü, son koma izledi. Gittikçe derinleşen bu koma, Atatürk'ün ölümüne dek sürdü.
Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat dokuzu beş geçe öldü. Bu ölümle yüzyılın en parlak ışığı sönmüş oldu.
16-18 Kasım günleri, Atatürk'ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı'nda katafalka konularak İstanbulluların saygı görevlerini yerine getirmeleri sağlandı. Tabut, 20 Kasım günü trenle Ankara'ya getirildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde yapılan törende, Ankaralılar, Atatürk için gözyaşı döktü.
21 Kasım 1938'de düzenlenen büyük törenle Atatürk'ün tabutu, Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine yerleştirildi. 22 Kasım 1938 günü saat 16.00'da bütün ülkede herkes 3 dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Anıtkabir'in yapımı tamamlanınca 10 Kasım 1953 tarihinde, büyük bir törenle Anıtkabir'e nakledildi. Büyük önderimiz, şimdi orada yatıyor.
Kaynak: www.ataturkinkilaplari.com – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Ders Kitapları ve Çeşitli Tarih İçerikli Konu Anlatımlı YGS ve LYS Hazırlık Kitaplarından derlenerek oluşturulmuştur.
https://youtu.be/JxEBOPOOk_0 https://youtu.be/B0ZLPeE5KLY
Günün Sözü :
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
10 Kasım 2017, Antalya
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Merhaba Değerli Dostlar, Bu sayfamızda Armut dibine düşer sözünün anlamı hakkında bilgi vermek isterim. Hepimizin bildiği ve zaman zaman...
-
Çok Değerli Dostlar Merhaba, Bugüne, Bloğumuzun adı ile ilgili bir yazımı paylaşarak başlıyorum. Gerçek Do...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Bu yazımızda İstanbul' da yaşayan ve çalışan Kadınlarımızın bu şehirde günlük yaşantıları esnasında ...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Bu yazımda hepimizin bildiği bir şarkının nağmelerinde takılı kalan hüzünlü bir hikayeyi sizlerle paylaşac...
-
Merhaba Değerli Dostlar, Turizm yörelerimizle ilgili tanıtım yazılarımızın bugünkü durağı Konya ilimiz olacak. ...
-
Film ve Animasyon Merhaba Gönül Dostlarım, Umudunu Kaybetme Filmine Konu Olan Chris Gardner’in Gerçek Hikayesi ABD’li ünlü iş a...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder