Merhaba Gönül Dostlarım,
Ebediyete intikalinin 79. Sene-i devriyesinde Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tüm Türkiye' de düzenlenen törenlerle ve büyük bir coşku ile anıldı.
Atatürk' ü Anma Haftası etkinlikleri ile ilgili olarak aşağıdaki Atatürk' e ait son yazımı sizlerle paylaşıyorum.
Atatürk' ten Hatıralar olarak başlattığımız yazı dizimize, daha sonra Atatürk' ü Anma Haftası etkinlikleri çerçevesinde Ulu Önderimizin Anılarını, hastalığı ile ilgili geçirmiş olduğu evreler ve ölüm günü olan 10 Kasım 1938 tarihine kadar olan zorlu dönemini , elimizden geldiğince belge ve resimleri ile sizlere aktarmağa çalıştım..
Bu yazılarıma gösterdiğiniz ilgilerinizin beklentilerin bir hayli üzerinde olması, yaptığımız işin doğru olduğunun en önemli kanıtı oldu. Sonsuz Teşekkürlerim ve saygılarımla...
Bizlere, bugünkü Bağımsızlığımızı, Özgürlüğümüzü ve Demokrasimizi sağlayan başta Atatürk olmak üzere onunla birlikte omuz omuza mücadele veren silah arkadaşlarına ve ayrıca bu topraklar için mücadelede hayatlarını kaybeden Şehitlerimize, Allahtan Rahmet diliyoruz. Ruhları Şad olsun. Gazilerimizden hayatta olanlara ve yaralılarımıza geçmiş olsun dileklerimizle acil şifalar ve uzun ömürler temenni ediyoruz.
Bugünkü ' Yaver' başlıklı yazımızı bir kaç kez okumanızı ve Atatürk’ün çocukluk arkadaşı ve hayat boyu yoldaşı olmuş Yaveri Salih Bozok' un hazin hikayesini ve yazının sonundaki her iki VTR ' leri izlemenizi tavsiye ederim.
Önce Kendinizi Sevin sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın...
Unutmayın ki, sizin beğenmediğiniz yaşantınız, bir başkasının hayali olabilir...
10 Kasım’da Dolmabahçe’de patlayan tabanca
Ne zamandır o tabancayı arıyordum. “Sarı Zeybek”in final sahnesinde patlayan o tabancayı...10 Kasım sabahı Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un kalbine sıktığı tabancayı...
Geçen ay Yapı Kredi Yayınları’na uğradığımda, “Biliyor musunuz, o tabanca bizde” dediler.
İnanamadım.
Az sonra bankanın zengin tarih arşivinin kasaları açıldı; içinde özenle korunan tabanca çıkarıldı.
Smith Wesson marka, sedef kabzalı, 228411 seri numaralı bir silahtı bu...
Banka, tabancayı bir koleksiyonerden satın almıştı. Salih Bozok’un diğer bazı eşyaları, notları, kitapları, fotoğraflarıyla birlikte...
Bu sayede Atatürk’ün çocukluk arkadaşı ve hayat boyu yoldaşı olmuş yaverinin şahsi tarihçesi, gördüğüm en düzenli arşivlerden birinde koruma altına alınmıştı.
Alıntı : Can Dündar, Milliyet yayınları
" Atatürk’ün Gördüğü Gerçekleşen Son Rüya...
26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmıştı. Prof. Afet İnan, olayı şöyle anlatıyor:
O geceyi rahatsız geçirdi. İlk komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki açıklamasında:
“Demek ölüm böyle olacak” diyerek uzun bir rüya gördüğünü anlattı.
“Salih’e söyle, ikimiz de kuyuya düştük, fakat o kurtuldu” dedi.
Atatürk’ün burada “kuyuya düşme” sembolü ile gördüğü rüya vizyonu, kendisinin de söylediği gibi ölümünün habercisiydi. Salih Bozok’un kuyudan kurtulması ise, Atatürk’ün vefat ettiği gün, buna çok üzülen Salih Bozok’un intihar etmesi sonucu kurtarılmasını simgeliyordu...
Bu Atatürk’ün gerçekleşen son rüyasıydı...
YAVER
Saat 9'u 25 geçe...
Matem halindeki Dolmabahçe Sarayı tek bir el silah sesiyle irkildi.....
Sedef kabzalı Smith Wesson 'ın namlusundan çıkan mermi, adeta çığlık gibi koridorları dolaştı.
Koştular hemen alt kata.....Kanlar içinde yerde yatıyordu.
Kalbine dayamış, tetiğe basmıştı ...
Kalbine dayamış, tetiğe basmıştı ...
Salih Bozok...
Mustafa Kemal 'in yaveriydi.
Selanik'ten mahalleden arkadaştılar, ikisi de 1881 'liydi...
Akrandılar, Taa en başından beri "Bandırma "Vapurundan beri yaveriydi. Ateşten gömleği gönüllü giymişti ....
Zübeyde Hanım rahmetli olduğunda, oğlu yetişemedi, cenazesini Salih kaldırdı, Salih toprağa verdi...
Salih 'in eşi Düriye hanım, Nuri Conker 'in kız kardeşiydi, Nuri Conker ise Atatürk'e "Kemal "diye hitap edebilen tek insandı.
Üçü birlikte büyümüştü , çocukluk arkadaşı, kardeşten öteydiler.
YAVER deniyor ama, Mustafa Kemal 'in canını emanet ettiği adamdı Salih Bozok...
Saat 9'u 5 geçe de Yanındaydı...
Başucunda dua ediyordu. Ruhunu teslim ettiğinde, gözlerinden iki damla süzüldü, eğildi, elini öptü, çıktı dışarı, alt kata indi, odasına girdi, çekti her daim belinde taşıdığı beylik tabancasını , soğuk namluyu iman tahtasına dayadı , ve tetiğe bastı.
Ölmedi Salih.....Mermi kalbini sıyırıp, iki üç milim yanına
saplanmıştı .
Apar topar Şişli Sıhhat Yurdu'na kaldırıldı, ameliyat edildi, kurtarıldı. Canlı cenaze gibi yaşamaya devam etti
Canından çok sevdiği Mustafa Kemal 'iyle birlikte gidememişti , hayata küsmüştü, neredeyse hiç kimseyle konuşmaz olmuştu, evinden , odasından çıkmadan yaşadı, anca iki sene devam edebildi, mermiyle delemediği kalbi, sıkıntısından kendi kendine durdu..
Ve sonunda 1941 yılının 25 Nisan günü hayata gözlerini yumdu.
Ertesi gün Yeni Sabah Gazetesine yazar Aka Gündüz onun için kaleme aldığı yazısını şöyle bitiriyordu :
- Salih Bozok Atatürk 'e kavuştu..
ATATÜRK 'ün ölüm yıl dönümünde bu yürekli İnsanı da sevgiyle, saygıyla anıyoruz!
Alıntı : edepsiztv.com
https://youtu.be/nJO0gOVynh8 https://youtu.be/EXaLEVPrqk8
Günün Sözü :
" Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz."
Mustafa Kemal ATATÜRK
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
11 Kasım 2017, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder