16 Kasım 2017 Perşembe



 
EĞİTİM BİLMECESİ...
 
Son dakika haberi: MEB liselere geçişte yeni sistemi açıkladı!
 
 
Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugün sizlerle ülkemizin olmazsa olmazlarının başında gelen 7 den 70 e her yaştan insanımızı yakından  ilgilendiren en önemli konularından birini, Eğitim Sistemimiz  hakkında bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
 Sayın Belgin Eryavuz hanımın ' Eğitim  Sisteminde Tehlike Çanları' başlıklı bugünkü yazısı ve farklı konulardaki daha önceki  yazılarıyla  bizlere  bilgi aktarımında bulunan Sayın Eryavuz' a  sonsuz saygı ve şükranlarımızı iletiyorum.

Aynı zamanda Milliyet köşe yazarı Sayın Abbas Güçlü' nün 9 Ekim 2017 tarihli ' Eğitim Sistemi  Hiç Değişmemiş' başlıklı aşağıdaki yazısını sizlerle paylaşıyor,  her iki yazının yorumlarını sizlere bırakıyorum.

Eğitim Sistemi hiç değişmemiş

Cumhuriyet’in ilanından bugüne eğitimde nelerin değişip nelerin değişmediğine geçmeden,
 Müsteşar  Yusuf Tekin’in yaptığı bir konuşmada :
“Türkiye’de eğitim sistemi Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren hiç değişmemiştir. Bunu çok iddialı olarak söylüyorum. Sadece eğitimde bu ana felsefeye ulaşmak için kullanılan araçlar üzerinde minimal değişiklikler yapılmış. Asıl ulaşılmak istenen sonuca sistemi götürecek yolda ufak tefek değişiklikler yapılmıştır ve bu değişikliklerin hiçbiri eğitim sistemi değişikliği değildir. Eğitim sistemi değişikliği olarak algılanamaz. Bugünlerde gene tartışıyoruz. ‘Eğitim sistemi bir daha değişiyor’ Ne değişecek, ben anlamıyorum. 8. sınıf ve 9. sınıf, 12 yıllık zorunlu eğitimin parçası. 7’den 8’e geçtiği gibi 8’den de 9’a geçecek çocuklar. Burada yapacağınız bir değişiklik, eğitim sisteminde bir değişiklik anlamına asla gelmez. TEOG teknik bir konu, basit bir konu.” sözüne

Kim şaşı bakıyor?
Demek ki eğitime şaşı bakan, bizlermişiz.
TEOG gibi “basit bir konu” için Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a, Milli Eğitim Bakanı’ndan velilere kadar neredeyse tüm ülkenin telaşlanması, neler oluyor diye kafa yorması, değişiklik istemesi, boşunaymış. Çünkü yapılan “ufak tefek, minimal” bir değişiklik, TEOG da “basit bir konu” ymuş!

EĞİTİM İLE İLGİLİ RESİM ile ilgili görsel sonucuTekin, ya eğitim tarihimizi hiç bilmiyor ya da tüm ülkeyi ayağa kaldıran konuları bile ciddiye almıyor.
Eğer anlatmaya çalıştığı, okul sisteminden medrese sistemine geçişse, işte o hiçbir zaman mümkün olmayacak!
Osmanlı’dan günümüze devam eden 300 yıllık bir süreci hiç kimse artık tersine çeviremez.
Cumhuriyet’in yetiştirdiği bir akademisyen olarak herkesten önce, buna zaten kendisi izin vermez!
Cumhuriyet’in ilanından bugüne iktidara gelen tüm hükümetler eğitime fazlasıyla önem verdi. Ama eğitime bakış açıları öylesine farklıydı ki çoğu zaman patinaj yaptık, çoğu zaman da elde ettiğimiz kazanımları hovardaca heba ettik.
Tekin’in “basit bir konu” diye nitelendirdiği değişimleri bir kenara bırakırsak, asıl büyük değişim, aidiyet duygusu yüksek, ülkemin her yeri benim vatanımdır diyen, tüketen yerine üreten, en büyük değerin alın teri olduğuna inanan yurttaş yetiştirmede yaşanıyor!
Özetin özeti: İnsan odaklı eğitimden, sınav odaklı eğitime geçişten daha beter bir sistem değişikliği ne olabilir ki!"

Önce Kendinizi Sevin  sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın... 
Unutmayın ki, sizin beğenmediğiniz yaşantınız, bir başkasının hayali olabilir...

Eğitim Sisteminde Tehlike Çanları

24 Eylül 2009 Perşembe
 
Nüfusumuzun yarıdan çoğunu oluşturan gençliğimizin eğitim sisteminde yaşadığı zorluklar, aksaklıklar ve onun etkileşimleri… Okul çağına gelir gelmez başladıkları yoğun koşuşturma içinde, başta anne ve babalarının, ardından kendi seçimlerinin kurbanı oluyorlar ister istemez.

Seçmek zorunda bırakıldıkları okullarda belkide adını daha önce hiç duymadıkları mesleklerde bilgi sahibi olmaya çalışıyorlar. Gençliklerinin o en güzel yıllarını bu uğurda harcarken , bir daha asla geri gelmeyecek çocukluk ve gençlik yaşlarını kaybediyorlar habersizce. Yoğun bir yarış, yoğun bir koşuşturmanın ardından aslında her şeyden habersizce hayata atılıyorlar.

Yanlış nerede? Yanlış çocuklarımızın böyle bir düzen içinde kalmalarına izin veren ve bunlara acımasızca boyun eğen biz büyüklerde mi? Her sene kendi bildiği doğruları uygulamakta kararlı devlet büyüklerinde mi? Her sene deneme tahtasına çevrilen okul eğitim programlarında mı?

İster öğretmen, ister okul sahibi, ister anne baba olalım; sorumluluğumuz her ne şart altında olursa olsun önce çocuklarımızın geleceğini korumak olmalı bence. Çünkü onlar bizi yarınlara taşıyan güzelliklerimiz… Aslında büyükler olarak çocuklarımızı, gençlerimizi çok seviyoruz ama onlara sevgimizi dile getirmenin yollarını ne yazık ki yanlış yerlerde arıyoruz. Onlara yapılacak en büyük iyilik belki de bir an önce eğitim sistemindeki aksaklıklara dur demek, yanlış eğitimi kökünden tamamen değiştirmek. Değiştirmek yolunda ilk adımları desteklemek öncelikle.

Çocuklarımıza güvenli ve mutlu bir gelecek hazırlamak adına biraz özveri, biraz gayret göstermek gerekli. Onlar için yapılan hiçbir şey karşılıksız kalmayacaktır. Geri dönüşleri katlanarak olacak, hem çocuklarımız ve gençlerimiz hem de bizler daha uygar bir ülkeye hep beraber kavuşmanın keyfini yaşayacağız. Ama bunun için bizlerin biraz fedekarlıkda bulunması gerekli. Ne yazık ki bu sistem böyle devam ettikçe, lise ve üniversite kapılarında giremeyenlerin, istemedikleri üniversitelere girip mecburen okuyanların, mezun oldukları halde işsiz olanların sayısı alabildiğine artacaktır ülkemizde.

O halde eğitim basamağında sağlam ve emin adımlar atmamızın zamanı çoktan gelmiştir, hatta geçmektedir.

Gelin el ele verelim ve eğitimdeki düzensizlikleri, yanlışlıkları ve adaletsizlikleri beraber düzeltelim. Yaşam pınarımız çocuklarımız, pırıl pırıl gençlerimiz ve ülkemiz için…

Sevgiyle kalın

Belgin ERYAVUZ
19/08/2003
Kıbrıs



https://youtu.be/syPWfhi4E7k                                                                                        

              
                                             https://youtu.be/zlenB0nopeY


Günün Sözü :
" İnsanlar birey halinde eğitilmelidir; çünkü ancak bireylerin tek başlarına yükselmesiyle, toplumların yeterli bir şekilde yükselmesi mümkün olabilir."
Samuel Smiles

eğitim

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
16 Kasım 2017, Antalya





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder