19 Mayıs 2017 Cuma

GALATA KÖPRÜSÜ-İstanbul



Görsel sonucu





























Merhaba Değerli Dostlar,


Galata Köprüsü İstanbul’da Eminönü ile Karaköy arasında bulunan ve Haliç’in iki yakasını birbirine bağlayan köprü.

Sultan İkinci Bayezid Han (1468-1512) Haliç üzerinde ilk köprü kurma teşebbüsünde bulundu ise de bunu gerçekleştiremedi. Daha sonra Bezmialem Valide Sultan “Valide Köprüsü” adı verilen ilk ahşap köprüyü yaptırdı (1837). Bu köprünün yetersiz kalmasından sonra Sultan Abdülmecid Han tarafından daha sağlam bir köprü yapıldı (1845). Yaklaşık 500 m uzunluğundaki bu köprü de ahşaptı ve dubalar üstüne oturuyordu. Bu köprüden ilk üç gün parasız geçişten sonra 25 Kasım 1845 gününden itibaren geçiş ücreti alınmaya başlandı. Yayalardan beş, yüklü atlardan kırk, boş atlardan yirmi para; yüklü arabalardan da beş kuruş geçiş ücreti alınıyordu. Bu köprüden 31 Mayıs 1930 Pazar gecesine kadar geçiş ücreti alınmasına devam edildi.

Abdülmecid Hanın yaptırdığı köprü on sekiz yıl kullanıldıktan sonra yerine Sultan Abdülaziz’in emriyle daha geniş, daha gösterişli bir köprü kuruldu. Eski köprü ise o sırada iyice harab duruma gelmiş olan Unkapanı köprüsünün yerine çekildi. Abdülaziz Han o zamana kadar kurulan üç tahta köprü yerine ilk madeni köprüyü, 1875 yılında yabancı bir firmaya yaptırdı. 105.000 altına mal olan bu köprü, demirden 24 duba üzerine oturdu. 480 m uzunluğunda, 14 m genişliğindeydi. Bu köprü, 1912 yılında Azapkapı-Unkapanı arasına götürülerek orada 1936 yılına kadar kullanıldı. Yerine 1910-1912 yılları arasında Alman Man firması tarafından 350.000 altına mal olan yeni bir köprü yapıldı. Uzunluğu 462 m, genişliği 25 m olan köprü, 12 parça olup, ortasında geniş iki geçidi vardı. Haliç’e girip çıkan deniz araçları ekseriya gecenin ilk saatlerinde açılan bu geçitten Haliç veya Boğaz’a geçerlerdi.

Başlangıçta Sultan Abdülmecid Hanın ismine izafeten Mecidiye adı ile anılan köprü daha sonra Galata ismini aldı. Galata Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü yapılıncaya kadar Boğaz’ın sembolü durumundaydı.
galata köprüsü resim ile ilgili görsel sonucu
Yapımına 11 Haziran 1987’de başlanan Yeni Galata Köprüsü 17 Haziran 1992 tarihinde İstanbulluların hizmetine sunulmuştur. Yeni Köprü, 488, 65 metre uzunluğunda, 42 metre genişliğindedir. Üzerinde ikisi raylı araçlar, üçü gidiş, üçü geliş olmak üzere sekiz şerit bulunmaktadır. Köprünün baskül açıklığı 80 metredir. Bu baskül 3, 5 dakika gibi kısa bir zamanda açılmaktadır. Yeni Galata Köprüsü şu anda dünyanın en büyük baskül köprüsüdür. Aynı zamanda dünyanın en büyük su içinde yapılan keson sistemi, en büyük alışveriş merkezi, en büyük temel sistemleri ve en büyük su içinde düşey yükselme testleri rekorunun da sahibidir. Köprünün altında 6400 metrekarelik alışveriş merkezi vardır. Yeni Galata Köprüsü herbiri 2 metre çapında 75-80 metre uzunluğundaki 114 çelik kazık üzerine oturtulmuştur. 93, 5 milyon Alman Markına mal olan köprü, STFA ve THYSSEN firmalarının birlikte çalışmalarıyla yapılmıştır. Bilinmeyen bir sebeple belirli bir bölümü yanan Eski Galata Köprüsü, 80 yıl İstanbullulara hizmet verdikten sonra, 1992 yılında yerinden sökülerek Ayvansaray ile Hasköy arasında Eski Galata Köprüsü ismi altında, tarihi bir eser olarak hizmet vermeye devam edecektir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi



1897 Galata Köprüsü..

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, yürüyen insanlar, kalabalık, basketbol sahası, ayakkabılar ve açık hava



1897 Galata Köprüsü..
Fotoğrafın ön kısmında beyaz elbiseli adamlar var.. Bunlar her geçenden Müruriye (Geçiş Müsaadesi) parası alırlardı.. Bunlara da Müruriyeci denilirdi..
Müruriye ile adeta özdeşleşen Galata köprüsü 25 Kasım 1845 de hizmete açıldı. Sultan Abdülmecid bu köprü için gerekli parayı Galata sarraflarından borçlanmak suretiyle elde etmiş, bu sebeple de köprüyü kullananlara geçiş parası konulmuştu. Söz konusu ücret yayalar için 5, yüklü hamallar için 10, boş arabalar için 100 ve yüklü arabalar için 200 para şeklindeydi. Konan bu ücret sonraki yıllarda da köprünün bakım ve onarım masrafları, köprü personelinin ücretinin temini gibi gerekçelerle tahsil edilegeldi.
Tahsildarlar yani Müruriyeciler fotoğrafta da görülebileceği üzere beyaz renkte ve cepsiz bir elbise giyerlerdi. Beyaz renk, köprüden geçenlerin kolayca fark etmesi içindi. Elbiselerin cepsiz olması ise tahmin edileceği üzere toplanan paranın memur tarafından kendi cebine atılmaması için alınan bir tedbirdi. Memurlar aynı zamanda boyunlarına da bir çanta asarlardı ki, alınan para bu çantaya atılırdı.

Müruriye görevlileri genellikle genç, kuvvetli ve çevik kişiler arasından seçilirdi. Zira köprüden geçen vatandaşlar zaman zaman toplayıcılara görünmemeye gayret ediyor, fark edilince de koşar adım kalabalık arasına dalarak kaybolmaya çalışıyorlardı. Memurların bu kaçak geçişleri engellemesi de bekleniyordu. Bazı gözü açıklar da köprüden geçen tramvaya asılıyor ve köprüyü böylelikle sanki tramvay yolcusu imiş gibi ücret ödemeden geçmeye çabalıyorlardı. Köprü ücretinin ödenip ödenmediği konusunda da görevlilerle vatandaşlar arasında ağız dalaşları oluyor, bazen olay kavgaya kadar varıyordu. Dönemin gazeteleri zaman zaman memurların vatandaşlara yaptıkları kabaca muameleden bahsederler. Memurlar topladıkları vergiyi köprünün hem Galata hem de Eminönü tarafında bulunan kulübelerine götürerek amirlerine teslim ediyorlardı. Bu kulübeler aynı zamanda vatandaşların para bozdurmak için sıklıkla başvurdukları yerlerdi.
Müruriye parası 1 Haziran 1930 da tarihe karıştı..
Alıntı : Persephone' un Çiçekleri, Ayşegül Civil, 17 Mayıs, 23:43


https://youtu.be/1wbL-jqlhJk                                               https://youtu.be/1M1N7ucXpFE

      galata köprüsü vide ile ilgili video
     Günün Sözü : " Galata Köprüsü mimari bir güzellikten ziyade, İstanbulluların yaşamına yerleşen şiirsel bir imgedir. "

 















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder