Değerli Dostlarım,
Gerçek Dostlar olarak bugüne kadar yazmak isteyipte bir türlü yazamadığım bir konu. Engelli Vatandaşlarımla ilgili bir yazı yazamamanın eksikliğini her zaman hissetmişimdir. Onlarsız bir dünya düşünemiyorum. Gelecek zamanda bu konuda sizlerle bazı yazılar paylaşmayı isterim
Her zaman ve her yerde yardım etmeye hazır bir yapıya sahip olmam nedeniyle karşılaştığım günlük olaylarda insan, hayvan, bitki ve doğa hiç fark etmez yardıma muhtaç ne kadar canlı varsa onlara yardım edebilmek kadar insanı mutlu edebilecek hayatta başka bir hareket olmadığına inanıyorum.
Benim kendi yaşantımda karşılaştığım ve yaptığım yardım örneklerini burada sıralamam etik olmaz,
Benim kendi yaşantımda karşılaştığım ve yaptığım yardım örneklerini burada sıralamam etik olmaz,
Yardımı gösteriş olsun diye yapmak ve yaptığı yardımı övünerek anlatmak hiç bir zaman hoş olmaz.
Atalarımızın "Yardım et Denize at, balık bilmezse halik bilir." derlermiş
Aşağıda vereceğim Türkiye ve dünyanın dört bir tarafında yapılan yardım örneklerini, sizlerle paylaşmak istedim. Bu yardımların hepsinin birer resimleri var, fakat ben burada yer olmadığı için gösteremiyorum.
Umarım Buz kesen yüreklerimiz birazcık da olsa ısınır: Dünyada ve Türkiye de iyiliğin hala var olduğunu kanıtlayan haberler:
- Kilis'te doğum günü kutlamak isteyen ama mumları bir türlü yakamayan 2 çocuğu Mobese' den görüp yardımlarına koşan polisler.
- Norveç'te akıntıya kapılan koyunu kurtaran iki genç.
- Van depreminden sonra mağdur halkın ayakkabılarını tamir etmek için Van'a giden Çanakkaleli amca
- Hindistan'da selden yavru kedileri kurtaran adam..
- Palandöken kayak merkezindeki bir otelin Kral dairesi balkonuna yuva yapan şahinler rahatsız olmasın diye daireyi kapatan otel görevlileri.
- Yangından kurtarılan yavru kediye oksijen maskesi takan itfaiyeci.
- Trafikten men ettiği arabadaki genç kızın nişanlısını askerden karşılamaya gittiğini öğrenince kendi arabasını veren polis.
Daha bunlara bir çok yardım örnekleri verebiliriz.
Yardım Severliğimizi sonsuza dek yitirmeyeceğimiz bir Dünya da yaşamak dileğimle.
Yardım Severliğimizi sonsuza dek yitirmeyeceğimiz bir Dünya da yaşamak dileğimle.
Önce Kendinizi Sevin ki, Mutluluğunuz daim olsun....En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Bir Okuyucumuzun bizlerle paylaştığı çok güzel bir hikaye,
Benim babam bir öğretmendi ve yardım etmeyi çok severdi özellikle de öğrencilerine. Fakat her daim gizli yapardı. Size babamın yaşadığı bi olaydan bahsedeceğim.
Bundan yıllarca önce yeni atandığı okulun bahçesini gezerken su çeşmesinin yanındaki çam ağaçlarının arasından bir ağlama sesi duyuyor ve yanına yaklaştığında ağlayanın kendi sınıfının öğrencilerinden birisi olduğunu fark ediyor. Kıyafetlerinden maddi durumu yerinde olmadığı anlaşılıyor . Yanına gidiyor ve:
-Hayırdır ne oldu niçin ağlıyorsun evladım?
-Arkadaşlarım oyun oynuyor fakat kolum sakat olduğu için beni dışlıyorlar.
-Gel bakalım sen benimle,
diyor ve çocukla beraber onu oyundan dışlayan diğer çocukların yanına gidiyorlar. Babam onlara bu yaptıklarının doğru olmadığını, onun yerinde onlarında olabileceğini ve herkesin de birer engelli adayı olduğunu söylüyor. Daha sonra doğru öğretmenler odasına gidip doktor olan arkadaşını arıyor ve durumu anlatıyor. Doktorda ameliyatı yapabileceğini ve çocuğun durumu müsait olmadığı için masrafların bir kısmını karşılayacağını söylüyor. Geriye kalan kısmınıda babam ödüyor. Sıra çocuğun ailesiyle konuşmaya gelince amcamı gönderiyor çünkü yardımı gizli yapıyor. Çocuğun öğretmenine mahcup olmasını istemiyor. Amcam öncelikle evin adresini okuldan babamdan alıyor ve yola koyuluyor. Elindeki adrese gelince hiçte hoş olmayan durumla karşılaşıyor. Evin çok eski ve çok küçük olduğunu fark ediyor. Evin sıvaları dökülmüş . Kapıyı çalıyor ve üzerindeki kıyafetler yamalı eski püskü olan bir kadın kapıyı açıyor. Amcam kolu sakat çocuğun ailesinin onlar olup olmadığını soruyor ve onlar olduğu cevabını alıyor.
-Müsaadenizle içeride konuşa bilir miyiz çok önemli.
Kadın mahcup bi şekilde eve davet ediyor. Amcam evin içinin dışından daha kötü durumda olduğunu ve rutubet koktuğunu fark ediyor. Odanın bir köşesini mutfak olarak kullanıyorlar. Amcam söze giriyor.
-Efendim beni hayırsever birisi gönderdi oğlunuza yardım etmek istiyor. Onu ameliyat ettirmek istiyor tüm masrafları ona ait.
-Siz dalgamı geçiyorsunuz bu devirde kim yapar böyle bir iyiliği.
– Yapar efendim siz emin olabilirsiniz.
-Yalnız ben bir eşime sorayım.
-Tamam o zaman ben size telefon numaramı vereyim. Bu benim numaram bana buradan ulaşabilirsiniz. Diyor ve evden ayrılıyor . Bir iki gün sonra amcamın telefonu çalıyor ve açıyor arayan çocuğun ailesi kabul ettiklerini söylüyor amcam da hastanenin adresini veriyor ve çocuk bu sayede ameliyat oluyor ve ameliyatı başarılı geçiyor. Şu sıralarda o çocuk çok ünlü bir cerrah. Bir programında ” benim ameliyat etmemi sağlayan kişiye minnet duyuyorum o olmasa şimdi ben buralarda ünlü bir cerrah olarak gelemezdim ve benimde hayattaki tek gayem yardım etmek. Her yıl üç dört yardıma muhtaç hastamı tedavi ve ameliyat ediyorum” diyor.
Babamın yaşadığı sevinci ve gururu gördüğümde insanlara yardım etmenin nasıl sonuçlar doğurduğunu bir kere daha anlamış oldum.
Bundan yıllarca önce yeni atandığı okulun bahçesini gezerken su çeşmesinin yanındaki çam ağaçlarının arasından bir ağlama sesi duyuyor ve yanına yaklaştığında ağlayanın kendi sınıfının öğrencilerinden birisi olduğunu fark ediyor. Kıyafetlerinden maddi durumu yerinde olmadığı anlaşılıyor . Yanına gidiyor ve:
-Hayırdır ne oldu niçin ağlıyorsun evladım?
-Arkadaşlarım oyun oynuyor fakat kolum sakat olduğu için beni dışlıyorlar.
-Gel bakalım sen benimle,
diyor ve çocukla beraber onu oyundan dışlayan diğer çocukların yanına gidiyorlar. Babam onlara bu yaptıklarının doğru olmadığını, onun yerinde onlarında olabileceğini ve herkesin de birer engelli adayı olduğunu söylüyor. Daha sonra doğru öğretmenler odasına gidip doktor olan arkadaşını arıyor ve durumu anlatıyor. Doktorda ameliyatı yapabileceğini ve çocuğun durumu müsait olmadığı için masrafların bir kısmını karşılayacağını söylüyor. Geriye kalan kısmınıda babam ödüyor. Sıra çocuğun ailesiyle konuşmaya gelince amcamı gönderiyor çünkü yardımı gizli yapıyor. Çocuğun öğretmenine mahcup olmasını istemiyor. Amcam öncelikle evin adresini okuldan babamdan alıyor ve yola koyuluyor. Elindeki adrese gelince hiçte hoş olmayan durumla karşılaşıyor. Evin çok eski ve çok küçük olduğunu fark ediyor. Evin sıvaları dökülmüş . Kapıyı çalıyor ve üzerindeki kıyafetler yamalı eski püskü olan bir kadın kapıyı açıyor. Amcam kolu sakat çocuğun ailesinin onlar olup olmadığını soruyor ve onlar olduğu cevabını alıyor.
-Müsaadenizle içeride konuşa bilir miyiz çok önemli.
Kadın mahcup bi şekilde eve davet ediyor. Amcam evin içinin dışından daha kötü durumda olduğunu ve rutubet koktuğunu fark ediyor. Odanın bir köşesini mutfak olarak kullanıyorlar. Amcam söze giriyor.
-Efendim beni hayırsever birisi gönderdi oğlunuza yardım etmek istiyor. Onu ameliyat ettirmek istiyor tüm masrafları ona ait.
-Siz dalgamı geçiyorsunuz bu devirde kim yapar böyle bir iyiliği.
– Yapar efendim siz emin olabilirsiniz.
-Yalnız ben bir eşime sorayım.
-Tamam o zaman ben size telefon numaramı vereyim. Bu benim numaram bana buradan ulaşabilirsiniz. Diyor ve evden ayrılıyor . Bir iki gün sonra amcamın telefonu çalıyor ve açıyor arayan çocuğun ailesi kabul ettiklerini söylüyor amcam da hastanenin adresini veriyor ve çocuk bu sayede ameliyat oluyor ve ameliyatı başarılı geçiyor. Şu sıralarda o çocuk çok ünlü bir cerrah. Bir programında ” benim ameliyat etmemi sağlayan kişiye minnet duyuyorum o olmasa şimdi ben buralarda ünlü bir cerrah olarak gelemezdim ve benimde hayattaki tek gayem yardım etmek. Her yıl üç dört yardıma muhtaç hastamı tedavi ve ameliyat ediyorum” diyor.
Babamın yaşadığı sevinci ve gururu gördüğümde insanlara yardım etmenin nasıl sonuçlar doğurduğunu bir kere daha anlamış oldum.
Alıntı : Seçme hikayeler .com
https://youtu.be/rhDA5gW2poo
Günün Sözü :
"İyi insan ; Aklından hiç kötülük geçirmeyen, saf insan değildir,
İyi insan ; Her kötülüğün farkında olup, iyiliği tercih edendir."
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
08 Kasım, 2016, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder