VER ELİNİ ÖPEYİM ÖĞRETMENİM
Değerli Dostlar,
Nihayet beklenen gün geldi. 24 Kasım Öğretmenler Günümüz Kutlu Olsun...
Öğretmenin değerini bilen toplumlar öğretmen olmanın bir ayrıcalık olduğunu bilirler. Bu tür toplumların demokratik hayatı daha gelişmiş, toplumsal barış sağlanmış ve ekonomik refaha ulaşılmıştır.
Daha önce bu değerlere sahip olan bir Türk Toplumunun bu değerleri zamanla nasıl yitirmiş olduğunun ayrı bir sorgulama gerektirdiğine ve bu sorgulamanın Üniversite ve Yüksek okullarda bir tez olarak araştırılmasını ve hazırlanmasını öneriyorum.
Atatürk Öğretmenlerle yaptığı bir toplantıda öğretmenlerin kadın erkek ayrı oturulduğunu görmüş. Toplantı sonunda bu oturma şeklini organize eden zat-ı muhtereme herkesin içinde şunları söylemiştir. " Sizin kendinize mi güveniniz yok. Yoksa Türk Kadının iffetine mi?"
Önce Kendinizi Sevin ve sonra Sevdiklerinizin kıymetini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Ver Elini Öpeyim Öğretmenim
24 Kasım 2013
Ne iş yapıyorsunuz, sorusunu mecburiyetten cevaplar öğretmen.
Yaptığı “iş” değildir çünkü.
Karşısındakine; kitapların, dergilerin, bilgi linklerinin çok ilerisinde, sahip olduğu bilgileri, kendisinde birikenleri ve araştırıp bulduklarını aktaran kişidir o. Rolleri her daim karışıktır. Psikologların yapma dediği annelik, babalık, kardeşlik, abilik, ablalık bile girer zaman zaman öğretmenliğine. İnsanı anlamaktır yaptığı, insanı insan yapmaya çalışmaktır. Aydın, akıllı, üretken, çalışkan, dürüst, merhametli bir neslin yetişmesi için çalışmaktır. Bir işte değil, farklı farklı hayatların içinde çalışır öğretmen.
Bakanlar Kurulu, 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda Mustafa Kemal Atatürk’e Ulus Okullar Başöğretmenliği ünvanını verdi. Okuma yazmanın hızlı bir biçimde yaygınlaşıp gelişmesi için Millet Mektepleri açıldı. Atatürk, yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Hepimizin bildiği karar tahta önünde çekilmiş o fotoğraf, işte o günlerden kalma bir anıdır. 24 Kasım ise Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.
Her insan; ayrı bir yaşam, ayrı bir terbiye, ayrı bir görüş ve ayrı bir akıl demek olduğu için öğretmenlik, en zor mesleklerden biridir. Bir insana düşünmeyi, hayal kurmayı, bunları hayata geçirmeyi, planlı ve programlı yaşamayı, çalışmayı, başarmayı anlatmak için bütün bu özelliklere sahip olmak gerekir.
Öğretmen olunmaz belki de... Bütün bunları yapmaya niyeti, sabrı ve yeteneği olmakla ilgili bir durumdur öğretmenlik. Bu özelliklere sahip insanlar, kendilerini bir şekilde okullarda bulurlar. Oturmasından kalkmasına, yemek yemesinden, düzgün konuşmasına, saygısından sevgisine, tavır ve davranışlarından seçimlerine kadar öğrencinin model aldığı ilk insandır öğretmen. Bu sebeple de bir çocuğun yetişmesindeki en önemli etkendir. Her bakımdan doğru kişi olmalıdır. Özellikle ilk okul öğretmenlerinin zihinlerimizde ve yüreklerimizde bıraktıkları asla silinmez. O, bir dönem anne ve babamızdan bile önce gelmiştir bizim için. Söyledikleri değişmez kuraldır. Onun gönlünü yapmak, en önemli görevi yerine getirmek kadar kutsaldır. Öğretmenlerimiz, elleri ilk öpülecek aile büyüklerimiz gibidirler, asla yaşlanmayan, ölmeyen, unutulmayan.
Tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun.
Tülay Gürler Kurtuluş
Vatan
Bu yazı alıntıdır.
http://pazarvatan.gazetevatan.com adresinden alınmıştır.
https://www.facebook.com/SELANlK/videos/1490855233763/
Günün Sözü : Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.(Atatürk)
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
23 Kasım, 2016, Antalya

https://www.facebook.com/SELANlK/videos/1490855233763/
Günün Sözü : Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.(Atatürk)
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
23 Kasım, 2016, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder