1 Ocak 2018 Pazartesi

2019 SİZİN YILINIZ OLSUN...




Ä°lgili resim



Merhaba Gönül Dostlarım,

Takvim yaprakları değişiyor, günler geçiyor. 2018 kimileri için mutluluğun, yepyeni başlangıçların yılı olurken; kimileri için de hüznün ve acının yılıydı. Milyonlarca bebek dünyaya geldi ama aynı dakikalarda milyonlarca insan dünyadan göç etti. Yine milyonlarca insan sağlıklı olarak girdiği 2018’den sağlıksız olarak çıktı. Kaç çocuk annesiz-babasız, kaç anne-baba da çocuksuz kaldı. Kimi parasızdı, zor durumdaydı kiminin de çok parası vardı. Zor durumda olan ‘Ah bir zengin olsam’ dedi. Çok parası olan da ‘Her şeyim var ama huzurum yok’ dedi. Dünyanın bir ucunda patlama ve silah sesleri yankılanırken diğer ucunda festivaller düzenleniyor, insanlar doyasıya eğleniyordu.


Hayat biz planlar yapıp sözler verirken yapacağını yapıyor. Hesapta olmayan şeyler yaşanınca da hayal kırıklığının etkisinden çıkmak kolay olmuyor. Büyüklerimizin de dediği gibi ‘Hiç ölmeyecekmiş gibi ama her nefeste son nefesmiş gibi yaşamak gerekiyor.’ Arada ki ince çizginin ayarını tutturan azınlık bir kesim var umarım hepimiz o dengeyi sağlaya bilenlerden oluruz.


Yeni yılın siz değerli okurlara, sevdiklerinize, tüm Türk milletine ve dünyaya huzur getirmesini diliyorum. Umarım geçtiğimiz senelerde dilenen ama gerçekleşmeyen her şey 2019’ ile birlikte gelir. 2018 ve öncesinden çok daha mutlu, kahkahalı ve güzel bir yıl olsun. 



Bu yıl sizin yılınız olsun…

2018 yılının bu son günlerinde olduğu gibi 2019 yılında da  güzel yazılarımızla tekrar birlikte olmak ümidiyle ve  umarım sizler için yukarıdaki resimde olduğu şekilde eski yıldan yeni yıla geçiş  bir atlayış ve sıçramayla sıkıntısız bir şekilde gerçekleşmiş  olması dileklerimle.

Bugün, başka bir Belgin Eryavuz yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.


Önce Kendinizi Sevin  sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki,

Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın... 
Unutmayın ki, sizin beğenmediğiniz yaşantınız, bir başkasının hayali olabilir...

~ İbrahim Birol ~


HER ŞEYİN EN İYİSİNE ve EN GÜZELİNE

Bir yılı daha bitirdiğimiz şu günlerde ister istemez en popüler konumuz hızına ayak uydurmakta zorlandığımız ZAMAN.

Kendimizin bulduğu skalaya göre kocaman bir yılı daha noktalıyoruz.

Tam tamına 12 ay.

İçine acı, tatlı hatıralarımızı yüklediğimiz, birbirini adeta kovalayan 365 gün.

Çoğumuza göre göz açıp kapayıncaya kadar geçti.

Yapmak istediklerimizin bir kısmını gerçeğe dönüştürdük. Bir kısmının yakınından bile geçemedik.

Bir kısmımız hayatını tamamen değiştirdi. Hayallerini coşkuyla kucakladı. Kendisiyle gurur duydu.

Bir kısmımız ise yerinde saydı. Bir arpa boyu bile yol alamadı. Kendisine yatırım yapamadı. Hayallerine belki de hayata küstü.

Sonuçta hepimiz aynı zaman skalasında bir yılın daha üzerine bir çentik attık.

Peki tüketirken hor gördüğümüz, değerinin pek de farkına varamadığımız zaman nedir aslında?

Bilim dünyasının saygın isimlerinden İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof Isaac Newton’un dediği gibi; evrende hiçbir şey bulunmasa dahi akıp giden bir olgu mu?

Yoksa günümüz dünyasında savunulduğu gibi; değişimin olduğu yerde hayat bulan, değişimin olmadığı yerde varlığından söz edilemeyen yanıltıcı bir algı mı?


Peki ya zamanın yönü ne tarafa doğru?

Geçmiş, gelecek ve şimdiki an arasında nasıl ilerliyor?

Evet, haklısınız geçmişimizi hatırlıyoruz, ancak geleceğimizi bilemiyoruz. Biliyorum kafamızı karıştıracak sorular bunlar; hepsi de tersinmez süreçler. 

Düşünmek gerek, enine boyuna tartmak belki de.

İlerleyen yıllarda bilim dünyası zamanı nasıl yorumlayacak hep beraber göreceğiz. Ancak o ana değin zaman, geçmişten geleceğe doğru hızla akıyor hayatımızdan. Ya da biz böyle kabul ediyoruz.

Bu hızlı akışın içinde yer yer kayıplarımız, yer yer kazançlarımız olduğu ise elle tutulur bir gerçek. Kendimizle yüzleştiğimiz, açıkça itiraf ettiğimizde gördüğümüz artılarımız ve eksilerimiz var. Hepsinden biz sorumluyuz. Zorlu süreçlerimiz kadar keyifli günlerimiz de oldu. Farkındalığımızla hepsine bir anlam kazandırdık. 

Üstelik her ne olursa olsun iki temel kazancımız hep bizimle beraber geldi, yine gelecek.

Onlar neler mi?

Gelin bunun cevabını hayata karşı duruşunu saygıyla takip ettiğim; dünyaca ünlü neyzenimiz ve aynı zamanda besteci, yapımcı Mercan Dede versin.

‘’Unutmayalım ki hayatımızda her ne durumda olursak olalım, her zaman ama her zaman hazine değerinde iki şeyimiz hep olacak.

1-        Her şeye rağmen ŞÜKÜR edecek çok şeyimiz olduğu gerçeği; çünkü bizden çok ama çok zor durumda olan çok insan var.
2-        Kalbimiz attığı sürece UMUDUMUZ un olduğu gerçeği; çünkü yaşıyoruz.

Bir An evet vakti saati geldiğinde o ANDA, her şeyin en İYİSİ ve en GÜZELİ gelmek üzere.’’

İşte yeni senede ben de önce sizler, sonra da kendim ve tüm sevdiklerim için; her şeyin en iyisini, en güzelini, en özelini, en HAYIRLISI nı diliyorum TÜM KALBİM le.

Yaşadığımız her ANA şükürler olsun.

Sevgi ve aşkla atan kalbimiz her anımızı zarafetle donatsın.

Varlığımız ve yapacaklarımız gelecek nesillerin yolunu aydınlatsın bu yeni senede de.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

28.12.2017


https://youtu.be/3Uo0JAUWijM

https://youtu.be/NNY0uXMshEo
youtube abba yeni yıl şarkısı ile ilgili video



Günün Sözü : 
İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
1 Ocak 2019,  Antalya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder