
Merhaba Gönül Dostlarım,
Kitap tanıtımlarına devam ediyorum. Bu roman bambaşka ve çok daha saf duyguların olduğu bir dünyaya götürüyor insanı, okuyucusuna geçen zamanını unutturacak güzellikte gerçek hayatlardan uyarlanmış bir aşk romanı.. Bu kitabı okumanızı önemle tavsiye ediyorum Yazının sonundaki Vtr ' leri mutlaka izleyiniz lütfen!
Önce Kendinizi Sevin, sonra da Sevdiklerinizin, sahip olduklarınızın ve size değer verenlerin kıymetini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın...
Unutmayın ki, sizin beğenmediğiniz yaşantınız, bir başkasının hayali olabilir.
İbrahim BİROL
KEHRİBAR ZAMANINDA AŞK
Emek özürlü ilişkilere, fedakârlık yoksunu aşklara, sadakat sakatı dostluklara, sabırdan arınmış yılları yaşayanlara inat… Bir aşk hikâyesi…


Öyle bir masal ki, sonu, sonsuza kadar mutlu yaşadılar diye biten ve sonu “gerçekten” bu olan bir aşk.Güzellikler güzel iken, sevgiler çıkarsız, törelerimiz töre iken, merhametimiz yüreğimizde kaynıyor iken, ülkemiz bu kadar her şeye sahip değil, aslında fakir ve fakat manen bir o kadar da zengin.
İnsanların emek vererek, gayret ederek, çalışarak, sabrederek, dürüstlükle, hevesle, coşkuyla ve nihayetinde “hak ederek” yükselip saygıdeğer olabildiği zamanları anmak için. Komşuda pişen bize de düşer diyen ve buna gerçekten inanan bir nesil vardı bir zamanlar diyebilmek için…
TANITIM YAZISINDAN:
Ve namus, ahlak, adalet, gurur şimdiki gibi demode değilken yaşam nasıldı, hayal edebilmek için…Yüzyılın aşkı! Üstelik gerçek...“Münevver titreyen elini yavaşça o’ nun eline bırakıverdi. Elini sımsıkı kavradı eli. Sıkı ama nazikçe… Öyle nazik bir tutuş ki, sanki yavru bir kuşu avucuna alırcasına… İncitmemeye özen gösterir gibi…Üstelik bu ayaz kış gününde, nasıl olabiliyorsa sıcacıktı elleri. Yumuşak, güven verici…Başını kaldırdı, baktı Münevver.Göz göze geldiler. Kehribar rengi gözleri vardı!..”Aşk biraz kehribara benzer aslında... Bir ağacın özsuyu gibi insanın doğasında vardır...
TANITIM YAZISINDAN:
Ve namus, ahlak, adalet, gurur şimdiki gibi demode değilken yaşam nasıldı, hayal edebilmek için…Yüzyılın aşkı! Üstelik gerçek...“Münevver titreyen elini yavaşça o’ nun eline bırakıverdi. Elini sımsıkı kavradı eli. Sıkı ama nazikçe… Öyle nazik bir tutuş ki, sanki yavru bir kuşu avucuna alırcasına… İncitmemeye özen gösterir gibi…Üstelik bu ayaz kış gününde, nasıl olabiliyorsa sıcacıktı elleri. Yumuşak, güven verici…Başını kaldırdı, baktı Münevver.Göz göze geldiler. Kehribar rengi gözleri vardı!..”Aşk biraz kehribara benzer aslında... Bir ağacın özsuyu gibi insanın doğasında vardır...
Kehribar aşkın ta kendisidir...
Bige Güven Kızılay

Facebook’ ta “Hayal Ağacım” adı altında yazılarını okurlarıyla buluşturmaktadır
https://www.facebook.com/hayalagacim/videos/1006954136031788/
https://youtu.be/LWFsnQFlQYg

Günün Sözü :
“Beni anmak istediğinizde bir buluta bakın, bir kuşa bakın, rüzgârı yüzünüzde hissedin ya da benim için evde vazoya bir çiçek koyun, onu koklayın. Ben baktığınız yerde olurum. ve onurlu iken hayat nasılmış hatırlayabilmek için…" Bige Güven Kızılay
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
26 Ocak 2018, Antalya
Günün Sözü :
“Beni anmak istediğinizde bir buluta bakın, bir kuşa bakın, rüzgârı yüzünüzde hissedin ya da benim için evde vazoya bir çiçek koyun, onu koklayın. Ben baktığınız yerde olurum. ve onurlu iken hayat nasılmış hatırlayabilmek için…" Bige Güven Kızılay
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
26 Ocak 2018, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder