19 Temmuz 2017 Çarşamba

İSRAF ETME YETER !




pinte israf etme resim ile ilgili görsel sonucu


Merhaba Gönül Dostlarım,

İsraftan kaçınmak bir eğitim işidir ve küçük yaştan başlar ve büyüklerimizin bizlere vermiş olduğu öğütler sayesinde nesilden nesile gelişir. İsraftan kaçınmaya okul çağında başlamamız gerekir. Bunun için defterlerimizi, kalemlerimizi ve kitaplarımızı dikkatlice kullanmalıyız. Daha sonraki yıllarda israftan  ve savurganlıktan sakınmak için. Yiyeceğimizden fazlasını ayırmalı ve daha sonra yemek üzere saklamalıyız. Giyeceğimizden fazla elbise almamalıyız.
 Kullandığımız elbiseleri de iyice eskitmeden kaldırıp atmamalıyız. Yiyecek ve giyeceklerimizin fazla olanlarını ihtiyacı olan kimselere vermeliyiz. Gösteriş için her gün yeni bir elbise giyinmek, reklamlara özenerek lüks tüketime yönelmek savurganlıktır. Her konuda olduğu gibi yeme içme ve giyim konularında da ölçülü olmak gerekir. Savurgan olmamak için ölçülü ve tutumlu olmak şarttır

Eğer dünyadaki her ferdin boşa harcadığı zaman, enerji ve emek hesaplansa, dünyada açlık ve yokluk içinde kıvranan milyonlarca insanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilecek zaruri meta üretilebilirdi.
İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yan yana geldiği zaman büyük rakamlar, değerler ortaya çıkar. Damlaya damlaya göl olur, atasözü meşhurdur. Dakikada on damla kaçıran bir musluk ayda 170 litre su akıtmış olur..
Alıntı : renklinot.com

Önce Kendinizi Sevin  sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın..  

Pirinç tanesi



pirinç tarlası ile ilgili görsel sonucuBen beş yaşında idim. Babaannem rahmetli pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi aramaya başladı. Sağa bakıyor sola bakıyor bulmaya çalışıyor…. Çocukluk işte ‘aman babaanne’ dedim. ‘Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya yorulmaya değer mi?’
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı öfkeyle doğruldu.
‘Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun ‘ dedi. ‘Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru alın teri emeği çilesi var biliyor musun?’
  Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.
Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim.
Alain’in proposlarini okuyorum. Birden irkildim.
Babaannemi hatırladım. Alain bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu.
İlave ediyordu. Bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri göz nuru el emeği vardır diyordu.

jilet resmi ile ilgili görsel sonucuOn dokuz yıl evveldi. Stockholm’e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin traş olmak için lavaboya gittiğimde aynanın yanında ilginç bir not gördüm.
Lütfen diyordu traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu var oraya bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayisine yardımcı olun.
Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşya üzerinde ‘İsveç çeliğinden yapılmıştır’ diye yazardı.
İşte o ülke kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor ona sahip çıkıyor gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.

İsviçre’de zaman zaman belli periyotlarda radyolar televizyonlar bir haberi duyurur.
Şu tarihte su saatte adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız ilgilenmediğiniz kullanmadığınız ne kadar kitap dergi gazete varsa kâğıt ambalaj kutu varsa velev kibir ilaç prospektüsü dahi olsa kapının önüne koyun. İsviçre’nin kalkınmasına yardımcı olun.
Fazla ağaç ziyanına engel olun.

japon iç mimari resim ile ilgili görsel sonucuJaponlar son derece sade basit yalın mütevazı yaşayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş hayatın manasını anlayamamış zavallı kimselerdir. Böyleleri ile zavallı evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler. Bir insanın gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.
Vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar.
Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve şu andan itibaren der Tanrı şahidim olsun ki Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.
Dediklerini yapar en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok.
Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim ne kadar sade ne kadar mütevazı ne kadar gösterişten uzak.

Gerekmediği halde elektriği yakmakla Suyu kapamadan boş yere akıtmakta Gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla Yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?

Hayat çok ince akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.
Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.
Bir mıh bir nalı kurtarır.
Bir nal bir atı, bir at bir komutanı,
bir komutan bir orduyu,
bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu . . .
Maddi durumumuz ne olursa olsun ister zengin olalım ister fakir hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız.
Bunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır…

Gönül Sohbetleri Cilt V ”Çocuk ve Eğitim”. Adlı kitabından alıntıdır. Rahmetli Emekli Danıştay Üyesi Sabri Tandoğan.
PAYLAŞALIM LÜTFEN

https://youtu.be/9ZrA4i4x1KY





Günün Sözü : " İsraf etmeyin; Yaşamı, zamanı, sevgiyi, saygıyı ve en çok da iyi niyeti..."


İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
19 Temmuz, 2017, Antalya

türkiye simgesi resim ile ilgili görsel sonucu






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder