yayınladığımız “ Her İnsana Her Yaşta Eğitim” başlıklı yazımızın bir
devamı niteliğinde olan bu yazıda, eğitimin önemi bir kez daha
vurgulanmaktadır. İlk yayın tarihi 24/07/2006
İyi bir tatil günü geçirmeniz temennisiyle, Esen kalın,
On yıl sonra, bildiğimiz tüm
bilgi ve uygulamaların en az 1/4’i geçersiz olacak. Yeni teknolojinin yaşam
süresi sadece on sekiz ay ve bu süre zaman geçtikçe kısalıyor.( Dört ay önce
700 TL.’ ye aldığımız cep telefonu 300 TL., değil mi?)
Gerçekten inanılmaz! Her sektörde, sürekli olarak, sert değişim rüzgarları ile karşı karşıyayız.Şirketler, okyanus sahilinde 5-6 metrelik dalgaların arasında sörflerinin üzerinde büyük bir gayretle ayakta kalmaya çalışan sporcular gibi. Dalgalar her an her yerden gelebilir. Oyunun kuralları ise kesin ve katı:
- Hızlı ve
doğru tepkiyi ver
- Dalga
gelmeden doğru pozisyonu al
- Sakın
dalgalara arkanı dönme
Eğitim, bizlerin değişime verdiği
pozitif tepkidir.Değişime karşı kendimizde yaptığımız yenilik ve uyum
çalışmalarıdır. Yeni bir şeyler öğrenme ve uygulamaya geçirme umududur.
Planlı ihtiyaçlara göre
düzenlenmiş, koçluk ile desteklenmiş ve sonuçları ölçülerek değerlendirilmiş
eğitimlerin etkili olduğunu görüyoruz.
Tüm bu çabalar şirketlerin
sert dalgaları savuşturmasına, başarı yolunda ilerlemesine yardımcı oluyor. Bu konudaki farkındalık
oldukça yüksek ve sonuç olarak da, birçok yönetici eğitime inanıyor ve
çalışanların düzenli olarak eğitim ve geliştirme programlarına katılımlarını
sağlıyor.Kriz dönemleri bile artık eğitim süreçlerini kesintiye
uğratmıyor. Fakat,
Tüm bu olumlu gelişmeleri
gözlemlerken, diğer yandan bazı eksiklikler de gözümüzden kaçmıyor değil.
Provant Vertical Markets Group tarafından yapılan bir araştırma, çalışanların 2/3’
sinin, işletmede eğitime en fazla ihtiyacı olan grubun en az eğitim aldığına
inandığını gösteriyor. Çalışanlar dikkatimizi önemli bir noktaya çekiyor.”
Şirketlerde , belki de en fazla eğitime ihtiyacı olan üst düzey yöneticiler, en
az eğitimi alıyorlar”
Şu bir gerçek: Üst düzey yöneticilerin çoğu, eğitimin
etkin sonuçlarına ve gerekliliğine inanıyor, ama sadece astları ve çalışanları
için.
Her ne kadar son zamanlarda
hiyerarşik düzenin etkisi git gide
azalıyor ve çalışanların
Yönetime katılımını öngören
tarzlar ön plana çıkıyor olsa da, üst düzey yönetim, şirket dümeninin başında
duran, stratejik kararlar alan, şirket kültürünün oluşturulmasında önderlik
eden kesim. Elbette bu kişiler bulundukları yönetim kademelerine başarılı
akademik geçmişleri, edindikleri tecrübeler ve sahip oldukları sosyal ve
mesleki beceriler sayesinde geldiler. Artık operasyonun içindeler, zor kararlar
şok gelişmeler, çözülmesi gereken problemler ve çatışmalar onları bekliyor.
Bazen isteseler de kendi eğitimleri için zaman bulamıyorlar.Bu konuda insan kaynakları profesyonellerine bir kez daha görev düşüyor. İnsan Kaynakları Birimi diğer tüm çalışanların eğitimlerinden sorumlu olduğu kadar, sayıca az ama önemli bir grup olan üst düzey yöneticilerin eğitiminden de sorumlu değil mi? Çalıştığınız şirketin en stratejik noktasında bulunan üst düzey yöneticiler eğitim konusunda en hassas davranılması gereken kişiler değil mi?
- Zaman
Yönetimi ve Organizasyon
- Koçluk
ve Delegasyon
- Performans
Yönetimi
- Toplantı
Yönetimi
- İletişim:
Dinleme Becerileri
Üst yönetim kademesindeki bir
yöneticinin bilgi ve beceri eksikliği, hiç şüphesiz ki, diğer
çalışanlarınkinden daha acil çözüm getirilmesi gereken bir konudur.
Unutmayalım: Hepimiz bir saat
gibiyiz, durduğumuz anda gerilemeye başlıyoruz ve yetersiz kalıyoruz.
Öğrenmenin sonu yok, önemli olan fırsatları kaçırmamak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder