Değerli dostlar,
Bu gün sizlerle başka bir hikaye paylaşacağım. İş hayatınızla ilgili konulara biraz ara verelim, sizleri iş dünyasından bir nebze olsun uzaklaştırmak istiyorum, işlerinizle ilgili eğitim konularını zaman içinde sizinle birlikte tekrar paylaşırız. Biliyorum bu tür konuların bazen sizlerin ilgi alanınız dışında kaldığını, sözü geçen konularında iş dünyasının için de, olmazsa olmazları olduğunu.
Sevgili Dostlar, sizlere her ne kadar Blog yazılarımı bundan sonra her iki günde bir yazacağım dediysem de sizlerden gelen yoğun talep üzerine, yazılarımı bir müddet daha her gün yazmağa devam edeceğim gibi gözüküyor.
Bloğumdaki yazıları okuyan tüm dostlarımdan ricam, yazıyı okuduktan sonra lütfen bir başkasıyla mutlaka paylaşın, bildiğiniz üzere 'Bilgiler Paylaşıldığı sürece değer kazanırlar'
Sevgili Dostlar, sizlere her ne kadar Blog yazılarımı bundan sonra her iki günde bir yazacağım dediysem de sizlerden gelen yoğun talep üzerine, yazılarımı bir müddet daha her gün yazmağa devam edeceğim gibi gözüküyor.
Bloğumdaki yazıları okuyan tüm dostlarımdan ricam, yazıyı okuduktan sonra lütfen bir başkasıyla mutlaka paylaşın, bildiğiniz üzere 'Bilgiler Paylaşıldığı sürece değer kazanırlar'
En iyi dileklerimle, esen kalın
UZAKLAŞAN KALPLER
UZAKLAŞAN KALPLER
Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.
Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”
“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”
Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
Kaynak : Kısa Hikaye Arşivi, Aralık 24,2014
Günün Sözü :Bazen susarsın.. yenilmiş sanırlar seni, eksik ve yaramaz. Unutma, susan bilir ki konuştuğu zaman kimse kaldıramaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder