HER İNSANA HER YAŞTA EĞİTİM
Bugün sizlerle” Her İnsana Her Yaşta Eğitim” konu başlıklı bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Uzmanların görüşlerine göre önümüzdeki yıllarda, Ekonomik, Sosyal, kültürel ve siyasal değişimi gerçekleştirecek niteliklere sahip yeterli sayıda insanın yetiştirilmesine ihtiyaç duyulacaktır. Nitelikli insan gücü açığının artması hemen her alanda eğitim talebini yoğunlaştıracaktır.
Sanırım gelecekte yeni vizyonumuzu “ Daha iyi sonuçlar almak için mükemmeli aramak” şeklinde belirlememiz gerekecek. ilk yayın tarihi 03/07/2006
İyi bir hafta sonu temennisiyle, esenlikler dilerim.
Artık herkese, her yaşta
eğitimin gerekli olduğu bir çağda yaşadığımızı anlamak zorundayız. Sahip
olduğumuz bilgi ve beceriler ekonomik, sosyal ve teknolojik çevredeki değişimin
hızı ile uyumlu bir şekilde değiştiremediğimiz taktirde kıs sürede işe yaramaz
olmamız kaçınılmazdır. Bu gün işe yarayan bilgi ve beceriler hızla
geçerliliğini yitirmekte, güncel olarak nitelenen bilgilerin kısa süre sonra son
kullanma tarihleri dolmaktadır.
Bu durumda yapılacak tek şey,
yaşam boyu eğitime devam etme kararını almak ve bunun gereğini yapmaktır. Burada
eğitimle kastedilen yalnızca üniversitelerin akademik eğitimleri, yüksek lisans
veya doktora eğitimleri değil, hemen her ortamda alınabilecek her türdeki
mesleki ve teknik bilgi-beceri eğitimleri ve kişisel gelişim programlarıdır.
Şüphesiz, ülkenin her
tarafındaki üniversitelerden ve yüksek okullardan her yaştaki insana yönelik
sürekli eğitim programları ve geliştirme ve uygulama konusunda öncülük etmeleri
beklenecektir. Sahip oldukları fiziksel alt yapıları ve akademik kadroları
nedeniyle bu girişimi en düşük maliyetle gerçekleştirebilecek kurumlar
onlardır. Önümüzdeki dönemde artacak eğitim ihtiyacına cevap verebilecek programları geliştirmek ve bilgiye acil
ihtiyaç duyan zeki insanlara sınıflarını açmak durumundadırlar. Ancak, bu
kurumlar ve akademik kadrolar dünyadaki ve ülkedeki gelişmelere uygun güncel
ihtiyaçları karşılayabilecek eğitimleri vermelidirler.
Bilimsellik adına 20-30 yıl
öncesinin teorik ve teknik ayrıntılarına takılıp günün gerçeklerinden ve
gerektirdiklerinden uzaklaşmamalıdırlar.
Önümüzdeki yıllarda, ekonomik
gelişme hızlandıkça çok daha fazla sayıda yetişkin insanı üniversite
kampüslerinde göreceğiz. Akşam ve hafta sonu sınıfları daha dolu olacaktır.
Akademik konuların yanı sıra uygulamaya dönük kısa süreli meslek kursları da
yoğun ilgi görecektir. Bu tüt eğitim-yetiştirme
programlarının çoğalması ve çeşitlenmesi kaçınılmaz olacaktır.
Değişik kariyer alanlarında
çalışan çok sayıda insan becerilerini geliştirmek ve bilgilerini güncellemek
isteyecektir. Ekonomi ısındıkça en yeni bilgilere ve geçerli becerilere sahip
insanlara olan ihtiyaç artacaktır. En kolay ve en önce iş bulanlar onlar olacak
ve ücret pazarlığında avantajı ellerinde tutacaklardır.
Diğer taraftan, çok sayıda
deneyimli çalışan da kariyer değişikliği isteklerini destekleyecek şekilde
farklı alanlarda kurslara katılacaktır. Onlar, yeni bir iş alanında yetkinlik
kazanmak için bir dizi eğitim almak ve sertifika programlarına katılmak
isteyeceklerdir.
Çeşitli nedenlerle işlerinden
ayrılmış, işini kaybetmiş çalışanlar ve özellikle beyaz yakalılar da bu
“serbest” zamanlarını verimli bir şekilde doldurmak için eğitim programlarına
katılmak isteyecek- lerdir.
Böylece kendi alanlarında
olup bitenleri daha iyi görme ve düşünebilecekleri diğer iş alanlarındaki
kariyer fırsatlarını keşfedebilme fırsatlarını yakalayacaklardır.
Şirketler ise artan ve
niteliği değişen insan kaynakları ihtiyaçlarına cevap verebilecek uygun
spesifik kurslar ve eğitim programları düzenlemeye teşvik edeceklerdir. Bu
şirketlerin deneyimli üst düzey yöneticileri ve uzman elemanları da eğitici
olarak görevler üstlenerek arzulanan niteliklerde insanların yetişmesini
kolaylaştıracaklardır. Bu tür programları destekleme anlamında, belirli
kurslara kayıt olan “öğrenci” lere eğitimi tamamladıkların da iş bulma güvencesi
vereceklerdir.
Artık her insan; yaşı
,sonu, sınırı olamayan bir eğitim sürecine girmeye hazır ve istekli olmalıdır. Eğitim,
kişisel ve kurumsal anlamda başarı için bugünün ve geleceğin en can alıcı
konularının başında gelmektedir. Eğitiminin öneminin farkında olmayan kişiler
ve kurumlar ise yakın bir gelecekte bunun bedelini ödemek zorunda
kalacaklardır.
Hayatın en büyük trajedisi, çok çabuk yaşlanmamız, ama çok geç akıllanmamızdır,
Benjamin Franklin
Benjamin Franklin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder