SİHİRLİ SÖZCÜK : MOTİVASYON
Bugünkü yazımızda “ Motivasyon” ile ilgili bir konuyu
sizlerle paylaşmak istiyorum. Motivasyonu harekete geçiren duygulardır.
İnsanları motive etmek istediğimizde duygularına sesleniriz. Motivasyonun en güzeli,
doğrudan yüz yüze konuşmayla sağlanır. Bu günkü yazımız daha çok üst düzey yöneticilerimizi ve yönetici adaylarımızı yakından ilgilendiren bir konu. Son yayın tarihi (04/06/2006)
İyi bir hafta sonu geçirmeniz temennisiyle, Esen kalın,
- Çalışanlarınızın yüzlerine baktığınızda saklamaya
çalıştıkları aynı isteksiz ifade ile mi karşılaşıyorsunuz?
- Mesai saatinin bitmesine dakikalar varken herkes
bir an önce gitme hazırlığına mı girişiyor?
- Sabahları sizden önce ofiste olan sağ kolunuzun
bugünlerde işe sürekli geç ve uykulu gözlerle geldiğini fark ettiniz mi ?
- Eskiden yeni mezunların çalışmak için can attığı
şirketiniz, bugün yetenekli çalışanlara ulaşabilmek için üstün çabalar mı
göstermek zorunda ?
şimdiye kadar kazandığınız tüm başarıları zedeleyebilecek önemli bir sorunla karşı karşıya
olabilirsiniz: Motivasyon
Bugün
iş dünyasında, ayakta kalmak isteyen şirketler gözlerini dışarıdan içeriye, çok
yakınlarında olan çalışanlarına çevirmeye başladılar. Şirketlerin durmaksızın
değişen rekabet koşullarında varlıklarını korumalarında ve pazarda daha iyi
yerler edinebilmelerinde en önemli faktörlerden birini, yetenekli çalışanların elde
tutulması ve sürekli motivasyonunun sağlanması oluşturuyor. Motivasyonu yüksek
olan kişi, şirket kültürünü benimsiyor, işini sahipleniyor ve yaratıcılığını
kullanarak daha iyisini başarmak için ortak bir amaç çerçevesinde var gücüyle
çalışıyor.
‘Motivasyon’ dediğimiz bu sihirli sözcük, kulağa kolayca tanımlanabilen basit bir kavram olarak gelse de, çoğu şirket bu sihirli değneği bulamamasının hüsranını, en değerli çalışanlarını rakiplerine kaptırarak ve Pazar paylarını yitirerek yaşıyorlar.
Çalışanın motivasyonunu arttırmada ve korumada en büyük görev, yöneticilere ve insan kaynakları uzmanlarına düşüyor. Şirket kültürünün ve organizasyon yapısının getirdiği uygulama alışkanlıkları ve yaklaşımlar çalışanlar ile Yönetici arasında görünmez bariyerler oluşturabiliyor. Bu bariyerler , kişilerin çalıştıkları kurumdan beklentilerini ifade edememelerine ve en sonunda başarılı çalışanların başka şirketlere değer katmak üzere ayrılmalarına neden oluyor.
Motivasyon arttırıcı yöntemler, birçok yöneticinin düşündüğü gibi yüksek maliyetler getiren uygulamalar olmak zorunda değil. Şirket kültürünüz, insan kaynakları uygulamalarınız ve çalışanlarınıza yaklaşımınızda gerçekleştireceğiniz değişimlerle çalışkan ve güler yüzlü bir ekip yaratabilirsiniz.
İş yerinde motivasyonu sağlamak
için…
Şirket hedeflerinizin çalışan hedefleri
ile örtüşmesini sağlayın.
Her
çalışan, yaptığı işin çalıştığı kuruma getirilerini ve “ yarattığı farkı”
görmek ister. Kişi çalışmalarının genel
sürece herhangi bir etkisi olmadığı düşüncesine kapıldığında daha iyisini yapmak için çaba göstermekten
vazgeçebilir. Çalışanların görev ve sorumlulukları, kurumun hedefleri ile paralel olmalı; Bu kapsamda kişiye
özel hedefler belirlenmelidir.
Gerçekçi
hedefler belirleyin.
Hedefleri yüksek tutmak, daha iyiyi başarma isteğini arttıracak bir faktördür.
Fakat ulaşılması neredeyse imkansız olan hedefler koymak; kişinin çalışma isteğini ve kendine olan güvenini azaltacaktır.
Çalışanlarınızı iş süreçlerine dahil
edin.
Şirket
stratejilerini çalışanların görüş ve önerilerini alarak şekillendirmek ve
hedeflere yönelik beklentileri çalışmalarla paylaşmak ; kişilerin resmin tamamını görerek kendilerini tüm sürecin bir parçası gibi
hissetmelerini sağlayacaktır.
Sadece verilen görevlerin yerine getirildiği, en küçük kararlarda bile bir onay mekanizmasının devreye girdiği
farklı alternatifler üretmesini bekleyin ve son kararı onun almasını sağlayın.
Çalışanlarınızı yetkin oldukları konularda karar verici bir konuma getirmek;
her gün küçük onay sorularının getirdiği görünmez yükü üzerinizden atmakla kalmayacak;
çalışanlarınızda özgüven ve sahiplenme duygusunu da arttıracaktır.
Başarıyı
taktir edin
Çalışanların kendilerine verilen sorumlulukların fazlasıyla yerine getirmeleri ve belirlenen hedeflere
ulaşmaları görevden öte aynı zamanda
bir başarıdır. Üstün performansın takdir edilmesi, kişinin kendisine Çalışanların kendilerine verilen sorumlulukların fazlasıyla yerine getirmeleri ve belirlenen hedeflere
değer verildiğini ve çabalarının fark edildiğini görmesini sağlar.
Eleştirilerinizde yapıcı olun.
Hatalara agresif tepkiler vermek, küçük düşürücü ve aşağılayıcı tavırlar takınmak, kişilerin size olan güven ve
saygısını azaltacaktır.. Yapılan işlerde doğru bulmadığınız noktaları geçerli sebepler ortaya koyarak açıklamak
ve daha iyiye ulaşmak için ortak öneriler geliştirmek; hata yapan kişinin suçluluk duygusunu hafifletecek ve
yeniden hata yapma korkusunu ortadan kaldıracaktır.
Çalışanlarınıza performansları ile
ilgili geribildirim verin.
Kurumunuza özel bir performans değerlendirme sistemi
ile çalışanlarınızın belli periyotlarda gösterdiği performansları gözlemleyebilir ve gelişim ihtiyaçlarını tespit edebilirsiniz. Bu değerlendirmeleri
çalışanlarınızla paylaşmak; ‘birlikte gelişim’ olgusunu pekiştirecektir.
Kişi yaptığı işte başarılı olsa da , kendisine değer katmadığını düşündüğü noktada yeni arayışlara
başlayacaktır. Eğitim programları, kulüp/dernek üyelikleri yada konuyla ilgili seminerlere katılımın
sağlanması; çalışanlara ve dolayısıyla kuruma değer kazandıracaktır.
ücretli izinler vermek, ofis partileri yada konser, sinema, tiyatro gibi toplu organizasyonlar düzenlemek;
çalışanlarınıza sosyal hayattan uzak geçirdikleri yoğun iş günlerinin ardından moral verecektir.
farklı faktörler olabileceğini unutmayın. Çalışanlarınızı tanımak için vakit harcayın. Gösterilen bir başarının
ardından standart ödüllerin yerine, çalışanınıza gitmeyi istediği bir konsere ön sıralardan yer ayırtmak, ona
verdiğiniz değeri ve özeninizi gösterir.
İş yerinizde motivasyonu sağlayacak bu temel uygulama ve yaklaşımlardan önce, yönetici olarak yaklaşımı-
nız ve iş hayatına bakışınıza göz atmakta fayda var. Çalışanlarınızı motive etmek istiyorsanız, önce kendi
motivasyonunuzu gözden geçirmeniz gerektiğini unutmayın. Yoğun bir iş hayatınız olabilir, şirketinizi
ilgilendiren bir takım problemlerle baş etmek zorunda olabilirsiniz, sorumluluklarınızın getirdiği baskıyı
üzerinizde taşıyor olabilirsiniz.; ama unutmayın ki etrafınıza yaydığınız enerji çalışanlarınızı doğrudan
etkileyecektir. Bu yüzden öncelikle kendi motivasyonunuza odaklanın Yaptığı işi seven ve sahiplenen bir
yönetici, ekibinin de yaklaşımı sergilemesini sağlayacaktır.
Kaynak :Deniz Yalım Kadıoğlu ( Ernst & Young Eğitim Danışmanı)
Günün sözü : " Yanlış bilgiden sakın. Cehaletten daha tehlikelidir."
George Bernard Shaw
İbrahim Birol
08/04/2016, Antalya
08/04/2016, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder